Bu Blogda Ara

29 Mayıs 2016 Pazar

T2 - It'll All Work Out In Boomland 1970

Ağır Progresif Rock

Progresif rock’ta tek atımlık albümler var. Öyle çoklar ki, popüler olmuş bir çok gruptan çok daha iyi müzikal yapı yakalamış albümler bunlar. Yaklaşık 10 yıl önce de pinkfloydturk sitesinin forumundan albümleri indirip dinlerken T2 ile tanışmıştım. T2 grubu da o tek atımlık albüm sahibi olan gruplardandı. Ancak sonra progresif rock dinlemeye devam ettikçe T2 grubunun tek albümü değil, birden çok albümü vardı. Konserlerini kayıt altına aldığı bir albüm bile oluşturmuşlardı.

Tek atımlık albümler gibi T2 grubunun ‘It'll All Work Out In Boomland’ albümü de olağanüstü bir albümdü. Hala da öyle. Progresif rock’ı takip edince önüme T2 grubunun diğer albümleri de çıktı. Onları da dinledim. Fantasy parçası hala ezberimdedir.

Hatta o dönem lastfm’e girip tanım yapan arkadaşların T2 için yaptığı açıklama da (Türkçe) hala tek albümlerinin olduğu yazılı. Bir allahın kulu da girip oraya değiştirmeye kalkmaz. Sonra progresif rock niye gelişmiyor.

H.G. Wells’in ‘Time Machine’ kitabını okumadıysanız, okuyun. Filmi bile kaç kez çekildi, bilmiyorum. En son çekilen film, 2002’ydi. Tavsiyem olsun. Oturup izleyin.

Zaman makinem olsaydı, muhtemelen 1970 yılı İngiltere’sine gider, T2 grubunu bulur, fırçayı basardım. Bakın geleceğiniz çok parlak değil, birilerine küsmeyi bırakın, gelin müzik yapmaya devam edin.

Günümüz progresif rock müziğinde T2 grubu da ilk dinlediğim andan itibaren benzettiğim Wolf People grubu gibi,  T2 grubunu da bar’a gidip sakin kafayla, çok kalabalık olmayan bir ortamda dinlemek isterdim.

‘In Circles’ parçasıyla başlayan albüm, tüm progresif rock zamanlarının en kaliteli albümlerden birisi. Progresif rock tanımı, T2 gibi grupların yaptıkları müziklere yapılması gereken  bir tanımdır. Peter Dunton’ın davulda ki yaratıcılığı, yetkinliği ve davul’a olan hakimiyeti parçayı alıp götürüyor. Gitar erken dönem Andrew Latimer (Camel) gitarını hatırlatıyor. Yılın 1970 olduğunu hatırlatmakta yarar var.

“J.L.T.” her ne kadar albümün en kısa parçası olsa da, albümü dinledikten sonra akılda en kalıcı olanı. Klasik gitar, davul ve klavye ile yavaş ve melodik başlar. Davulcu Peter Dunton’un sesi naiftir. King Crimson’ın ‘Islands’ albümünü hatırlatıyor, her dinleyişimde. Rahatlatıcıdır, sonunda ki sürekli yükselip bir türlü patlayamayan gitar solosunu bekletiyor. Soul jazz müziğine benzer parça. (Steve Wonder)

‘No More White Horses’ 1969-70 yılları arası King Crimson müziği gibi. Aynı dönemde yaşamış iki grup, biri çok bilinirken, diğerini dinlemek meraklı olmayı gerektiriyor. Parçanın içinde parça parça bulunan gitar soloları Robert Fripp’in gitar sololarına benzer.

‘Morning’ parçası için 1970 yılında olduğunu düşündüğümüzde 21 dakikalık parçanın ne kadar da üzerinde çalışıldığını gösteriyor. Günümüz progresif rock yaptıklarını söyleyen gruplarla doluyken üzerinde çalışılan parçalar o kadar az ki, ben’de olduğu gibi 70’lerin  ‘Morning’ gibi parçalarını önemsiyorum. ‘Morning’ parçası bir hızlanıp, bir yavaşlayan temposuyla üzerine daha fazla ilgi çektiriyor.

‘It'll All Work Out In Boomland’ progresif rock müziği anlamak için en yaratıcı, eklektik yapılı ağır progresif rock albümlerindendir.

1. In Circles (8:34)
2. J.L.T. (5:44)
3. No More White Horses (8:35)
4. Morning (21:14)

- Keith Cross / Gitar, Klavye, Vokal Armoni
- Peter Dunton / Davul,  Vokal
- Bernard Jinks / Bas Gitar, Vokal Armoni




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.