Bu Blogda Ara

19 Kasım 2016 Cumartesi

Eloy - Ocean 1977



'Dawn' albümünden sonra Eloy'un en sevdiğim üçüncü albümü. İkincisi 'Power and the passion' . Bir çok progresif rock dinleyicisine göre ise en iyi albümüdür. 'Dawn' albümünün 'Ocean'a göre daha iyi olması saykodelik, kozmik (uzay rock) seslere daha az veriyor oluşu ve senfonik yapısının daha yoğun oluşu. 'Ocean' albümünde de senfonik yapı olmasına rağmen, 'Dawn' albümü kadar yapılan müziğe temel olamamış.


'Ocean' albümü antik yunan mitolojisinde geçen Platon tarafından anlatılan Atlantis hikayesini anlatıyor. Parçalar sırasıyla evrenin oluşundan, insanların yozlaşması ve yokoluşuna kadar geçen dönemi betimlerken bazı sorular da soruyor. Ancak soruların cevabını bu albümde yer vermiyorlar. Yanıtları 21 yıl sonra, 1998 yılında 'Ocean II' albümünde vermeye çalışıyorlar.

'Ocean' albümü konsept bir albümdür. Parçalar birbirine bağlantılı bir konu üzerine (Atlantis hikayesi) inşa edilmiş. Atlantis hikayesi mitolojik bir hikaye belki ama albümdeki parçaların sözlerinde daha evrenselleştirilmiş biçimde anlatılıyor.

'Posedion's Creation' giriş parçası. Albümden iki yıl önce çıkan Pink Floyd albümü 'Wish you are here''den esinlenmeler var. Özellikle parçanın giriş kısmı 'Shine on you crazy diamond II''nin giriş kısmıyla çok benzeşiyor. Bu benzeşme daha sonra Detlev Schmidtchen'in kendine has synth kullanımıyla Eloy müziğine, uzay rock(space rock)'a geçiyor. Detlev'in synth yeteneği hem albümün hem de Eloy müziğinin atmosferini ortaya çıkarıyor.

'Incarnation Of The Logos' film müziği gibi başlıyor. Detlev'in müzikal atmosfer yaratmada ki synth kullanımı en etken öğe kesinlikle. Parçada ki synth ile yapılan müzikal atmosferde davulcu Jürgen'in davullarını takip edin derim. Zaten albümün fikri de Jürgen (eski scorpions üyesi) tarafından ortaya atılmıştır.

'Decay Of The Logos' uzay rock'a (space rock) en güzel örneklerinden birisi. Albümü yazıyı yazmadan önce sanırım 7-8 yıl önce dinlemiştim. Baştan sona en iyi şekilde hatırladığım parça sanırım bu parça. Frank'in vokali ve kesik kesik gelen melodik davul ve bas gitarın bunda etkisi büyük. Parçayla ilgili son olarak, her dinlediğimde Barış Manço'nun 'Yeni Bir Gün' albümünü hatırlıyorum. Barış Manço'nun nasıl rock müziğe yön veren grupları takip ettiği ve Türk rock müziğine uyguladığı da 'Ocean' albümünü dinlerken daha iyi anlıyorum.

'Atlantis', uzay rock'ın en uzun parçalarından biri aynı zamanda albümünde en uzun parçası. Atlantis'in nasıl battığını anlattıktan sonra giren Detlev'in synth kullanımı Tangerine Dream'i hatırlatıyor. Bir Tangerine Dream fan'ı (manyağı) olduğum için albümde en çok keyif aldığım parça. Tangerine Dream benzeri synth kullanımı sonrasında devam eden melodik müzik ise hem parçanın hem de albümün tadı tuzu olmuş. Hele parçanın sonlarında çalan ise albümün müzik kalitesinin özeti olmuş.

Eloy, 'Ocean' albümüyle saykodelik ve kozmik sesleri kullanarak uzay rock'ın en akılda kalıcı albümlerinden birisine imza atmıştır.

Eloy grubu bazı dinleyiciler tarafından Pink Floyd, Camel (aslında Canterbury ekolü) benzeri bir grup diye tarif ediliyor olsa bile, Eloy'un müziğini takip eden bir çok grup oldu. Bunlardan ilk aklıma gelen Bahreyn'li 'Osiris' ve Türkiye'den Nemrud. Aslında daha bir çok grup yazılabilir ama aklıma ilk olarak bunlar geldi.

Eloy progresif rock'ın temel gruplarından biri olmayabilir belki ama kendine has müziğiyle bir çok müzisyene ilham olmuş bir gruptur. 'Ocean' albümü de bu ilham kaynaklarından birisi.

1. Posedion's Creation (11.38)
2. Incarnation Of The Logos (8.25)
3. Decay Of The Logos (8.15)
4. Atlantis' Agony At June 5th-8498 13 p.m. Gregorian Earthtime (15.35)

Süre : 43.53

Frank Bornemann / Akustik Gitar, Elektrik Gitar, vokal, prodüktör
Detlev Schmidtchen / Melletron, Hammond, Mini-moog, Synth (ses düzenleyici), Sesler
Klaus-Peter Matziol, Bas Gitar, Geri Vokal
Jürgen Rosenthal / Davullar, Flüt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.