Bu Blogda Ara

17 Mayıs 2016 Salı

Labirent - Çağın Harikası (Dayan Soğuğa) 1997

Türk Progresif Rock

Çağımız ideolojiler çağıdır. 18. Yüzyılın sonlarında çıkan, 19. Yüzyılda birer disiplin haline gelen ideolojilere 20. ve 21. Yüzyılda da yenileri eklenmiştir.  Öncesi dinlerden türeyen mezhep temelli dini ideolojiler iken günümüz ise tamamen siyasal ideolojilerdir. Dinler de zaten siyasi ideolojiler değil mi, derseniz. Cevabı tabii ki evettir. Bu konuda Hatemi’nin sözünü hatırlamakta fayda var. ‘İslam siyaset değilse, hiçbir şey değildir.’

Türkiye’mizde de yeterinden fazla ideolojiler mevcut. Özellikle sol ideolojilerin amip gibi çoğalmakta üzerlerine yok.  Dünya üzerinde  bu kadar çoğalan başka bir sol düşünce bilmiyorum. Bir kitap yazanın etrafında toplananlar bile ideoloji sahibi olabiliyor. Sağ için söylemeye gerek yok. Ülke de ne kadar çok tarikatlar var diye.

Labirent grubu da bir ideoloji etrafında toplanan kişilerden oluşan bir rock grubu. Tek albümleri olduğuna aldanmayın. Ülkemizde çıkmış en güzel albümlerden birisine sahip.

Labirent gibi bir çok müzik oluşumlarının etrafında toplandığı ideolojiler mevcut, hem sol’da, hem sağ’da. Ancak görebildiğim kadarıyla Mustafa Kemal’in yaptıkları üzerine oluşan Kemalizm ideolojisi etrafında toplanan tek grup. Malesef tek albümleri var. Yetinmek durumundayız.

‘Karşındakiyle akılcı bir şekilde gözleme ve mantığa dayanarak tartışmayacağım bir şeyi eğitime sokmam. Aksi takdirde bu dayatma olur’ sözünün sahibi Mustafa Kemal’in takipçisi olmak, diğer ideolojilerden ne kadar bilime yatkın bir ideoloji olduğunu da gösteriyor.  Alıntıyı Celal Şengör’ün ‘Dahi Diktatör’ kitabından aldım.

Labirent’de özgürlük, cumhuriyet, yaşam ve insan hakları hakkında  albüm yapmışlar zamanında.
Daha önce de Mustafa Kemal üzerine, kurtuluş savaşı üzerine bir çok parça ve albüm yapılmıştır. Aşık Mahsuni Şerif, Fikret Kızılok, Ruhi su gibi bir çok Türk müzik insanı Mustafa Kemal için albüm yapmıştır. Hafızamızdadır.  Ancak Rock müzik olarak Labirent’in albümü özel bir yere sahip. Hele ki bunu progresif rock’a uydururak yapınca çok daha güzel, numunelik bir albüm çıkmış ortaya.

‘Gölge’ parçası yaşam üzerine yazılmış bir parça. Döneminin müzikal atmosferini yansıtıyor. Özellikle 80 sonları progresif rock müzikal atmosferine birebir uymuş. Neoprog hareketi müziğini yansıtmışlar.

‘Hey Dostum’ ortadoğu ezgileri temel alınarak yapılan bir parça. Bir başka yaşam üzerine yazılmış parça. Yaşamı sorgulayan ve gitar solosuyla parçanın karakteri yaratılmış. Yunus Emre’den sözler alınmış parçaya.

‘Orada Bekle (Bilinmeyen bir yıldızdan)’ parçanın girişi 80’lerin Genesis temelli Marillion müziği olmuş. Özellikle giriş kısmında ki klavye gerçekten çok iyi. Devamı Deep Purple ritimleri gibi hızlı, ve şarkıya eşlik ettiriyor. Gitar solosu Türkiye’de yapılan rock müziğe ders niteliğinde.

‘Samsun’a Yolculuk’ ve ‘Savaşıp Ölmek’ birbirlerini tamamlayan iki parça. Parçanın yapısı Pink Floyd, Eloy gibi saykodelik, uzay rock müzikal atmosferini yansıtmış. Sözleri şiirsel.

Bu gemide umut var

Bu gemide özgürlük

Bu gemide yürek var

Bu gemide bir asi

‘Sendin Ey Aşk’. Pink Floyd’un ‘Animals’ albümünde ki girişler gibi olmuş. Fazlasyla başarılı bir parça. Yaşam üzerine başka bir parça.

‘Yaşamak’ bir başka yaşam üzerine bir parça. Parça tam da 80’ler döneminin neoprog müziğine ülkemizden bir katkı olmuş. Albümde üzerine çalışılmış bence en iyi parça.

‘Çanakkale İçinde Vurdular Beni’ 70’lerin saykodelik, uzay rock müzikal atmosferini yansıtmış. Herkes tarafından hafızalara kazınmış  100 yıllık bir türkü ancak bu kadar güzel bir şekilde yorumlanabilirdi. Vokal Serhat  Koçak çok güçlü bir sese sahip. Parçayı dinlerken bunu hissedebiliyoruz. Kendisi son yıllarda progresif elektronik müzik üzerine ürünler vermektedir.

‘Çağın Harikası (Avrupa)’. Albümün politik yüzü. Ve tabii ki Kemalizm’inin politik yüzü.

Acıyorum sana

Suskunluğuna

Acıyorum sana

Duyarsızlığına

Çağın Harikası

Avrupa

Pink Floyd’vari gitarı grubun mentalitesinde ki müzikal yapıyı gösteriyor.

‘Ölüm Korkusu’. Ricthi Blackmore ritmik gitarına benzer bir girişle başlıyor. Yaşam üzerine yazılmış son parça.

Albümde ki 10 parça bu şekilde kısa bir süre de bitiyor. Bitiyor bitmesine ama Türkiye’de nasıl rock müzik yapılır sorusuna da en iyi örnek teşkil ediyor.

Labirent diye bir progresif rock grubu vardır, bu ülkede. Hatırlanmıyor olsa bile, unutulmaması gerekiyor.

Vokal: Serhat Koçak
Klavye: Yavuz Selim
Gitar: Volkan Ünlüer
Bas: Tolga Tecer
Davul: Levent Ünal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.