Bu Blogda Ara

18 Aralık 2016 Pazar

The Who - Whos Next 1971



Rock müziğin efsane gruplarını sıralamaya başladığınız zaman The Who grubunu hatırlamazsanız yada es geçerseniz, rock kültürünüzü bir daha gözden geçirin derim. The Who, unutulmaması gereken gruplardan. Hani konserlerde gitarları parçalayanlar vardır ya, işte o geleneği başlatan The Who'dur.



The Who, 70'lerin efsane olmuş rock gruplarından biridir. Ancak yaptıkları müzik ne kadar progresif rock'a uyar, o tartışmaya açıktır. Bu blog'da progresif rock müzik üzerine yazdığım için belirtiyorum. The Who, aslında tanımlandığı şekilde hard rock grubu da değildir. Eğer The Who müziğini hard rock diye tanımlamaya kalkarsak, hard rock'ın tanımını da değiştirmemiz gerekir. Rock'n Roll temeli de olan The Who'nun müziği proto prog (prog öncesi the doors gibi) olarak geçiyor olsa da, parçaların bu kadar çok zaman harcamaları, müziği tanımlarken beni art rock kavramına götürüyor. The Who yaptıkları müziği adeta sanatı düşünerek oluşturmuşlar.

Efsaneleşmiş bir gruptur diyoruz, The Who grubu için. 'Baba O'Riley' ve 'Behind Blue Eyes' parçalarını dinlemeye başlayınca ne demek istediğimi kolaylıkla anlarsınız.

İlk olarak 'Baba O'Riley', bir Pete Townshend şaheseri. Bu albümden sonra da Pete Townshead buna benzer bir çok parça yapmıştır.

'Baba O'Riley', girişinden parçanın bitimine kadar, piyano ve synth'in bir arada nasıl asla unutulmayacak bir müzik yaratıldığının göstergesi. Sürekli patlamalar yapan vokal ve davul, tempoyu diri tutuyor. Sonunda ki çalınan keman ise ayaklarınızın yerden kesilmesini sağlıyor. Daha progresif rock nedir bilmiyorken, şarap için defalarca ardarda dinlediğimi çok iyi hatırlıyorum. Keman bölümünün gelmeden önce bir bardaklık şarabı nasıl içtiğimi de çok iyi hatırlıyorum. 'Baba O'Riley' ayakları yerden kesen bir rock efsanesi.

'Behind Blue Eyes', ELP grubundan Greg Lake parçaları gibidir. Akustik gitarla girer parça. Hafif agresif ve yumuşak ses tonuyla Roger Daltrey parçayı söylemeye başlar. Yumuşak bir şekilde parçayı dinlerken bir anda rock'n roll vari gitar çalmaya başlar ve vokalin sesi yumuşak tonu bırakarak daha agresif ve hırçın bir şekilde devam ettirir o isyan havasını. Kısa bir parça belki ama o kısacık zamanda rock müziğin ne olduğunu net bir şekilde hissettirir. Tüm zamanların klasikleşmiş rock parçalarından biri.

Albümün en bilinen iki parçasını hatırlattıktan sonra, gelelim albümün en sevdiğim parçasına. 'The Song is Over'.

Parça, aslında bir parça yada şarkı değildir. Adından da anlaşılacağı gibi, sarkı bitmiştir. Artık marş yazma zamanıdır. 'The Song is Over', The Who'nun bir rock marşıdır. Hani Pink Floyd'un 'Another brick on the wall' marşı gibi bir marş. Albümün yapıldığı yıla bakarsak, 1971, rock marşlarının ilk örneği olduğunu kolaylıkla anlarsınız. Konuk müzisyen olarak albüme katkıda bulunan Nicky Hopkins'in piyano'su, 'The Song is Over' marşının her yerine yayılmıştır. Müziğin içinde sürekli patlayan Keith Moon'un davul'u, sizi güdülemekle kalmaz, vokale eşlik etmenizi sağlar. Ama 'The Song is Over'ın en güzel yeri araya şıkıştırılan kısacık gitar solosudur. 'Baba O'Riley'in sonunda ki keman gibi o kısacak gitar solosu ayaklarınızı yerden keser, ve siz ilk rock marşlarından birisine eşlik etmeye devam edersiniz. 'The Song is Over' aynı zamanda bir yol parçasıdır. Uzun yolculuklarda asla unutulmaması gerekenlerden.

The Who'nun 'Whos Next' albümü 'Quadrophenia' albümüyle grubun başyapıtları. Progresif rock'ın kenarından köşesinden yakalanmış, hem 70'lerin hem de günümüzün hala başyapıtlık rock müziğin klasikleşmiş iki albümü. Dinlemeyerek, es geçerek kendinize yazık etmeyin.

1. Baba O'Riley (5.08)
2. Bargain (5.32)
3. Love Ain't For Keeping (2.10)
4. My Wife (3.40)
5. The Song is Over (6.13)
6. Getting in Tune (4.50)
7. Going Mobile (3.42)
8. Behind Blue Eyes (3.41)
9. Won't Get Fooled Again (8.32)

Süre : 43.32

Roger Daltrey / Vokal
Pete Townshend / Gitar, VCS3, ARP Synth (ses düzenleyicisi), Vokal, Piyano (1)
John Entwistle / Bas Gitar, Brass, Vokal, Piyano (4)
Keith Moon / Davul, Perküsyon

Konuklar
Nicky Hopkins / Piyano (5,6)
Dave Arbus / Keman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.