Bu Blogda Ara

18 Haziran 2016 Cumartesi

Alphataurus - Alphataurus 1973



Birinci derste öğreneceğimiz ilk progresif rock grubu, İtalya’dan Alphataurus’un aynı ismi taşıyan 1973 çıkışlı albümü ‘Alphataurus’tur.

Eğer progresif rock müziğini anlatan bir ders veriyor olsaydım, ilk Alphataurus grubundan başlardım. Alphataurus grubunun ilk albümü; içinde caz, caz füzyon, avant-garde, hard rock, blues rock, folk rock, senfonik rock, elektronik rock, saykodelik rock ve kozmik rock gibi dönemin ciddi rock türlerini barındırıyor. Bu saydığım müzik türlerini öyle bir şekilde parçalarına yerleştirmişler ki, albümü bir başyapıt haline getiren de bu.

Bu kadar çok rock türünü eklektik bir anlayışla değil, senfonik bir anlayışla biraraya getirmişler.
Alphataurus, alfa boğa yada ilk boğa anlamında. Latinlerin mitolojisinde önemli bir yer tutan boğa kültünden alınmış, gruba isim yapılmış. Grup Milano’dan ve malesef 70’lerden günümüze gelen sadece iki albümü var.


İlk parça ‘Le chamadere (Peccato d´orgoglio)’ (ruh hali), caz füzyon tarzı giriş ile başlıyor. Daha sonra blues rock bas hattı ve caz rock davul stiliyle devam ediyor.  Klavye ve moog senfonik rock havası vererek, albüme harika bir giriş yapıyorlar. Grup üyelerinin dönemin ciddi bütün müzik türlerini ve öncülerini dinleyerek bu albümü yaptıklarından eminiz. Parçanın devamında Pink Floyd, Deep Purple, Led Zeppelin, ELP gibi progresif rock’a yön vermiş gruplarının müzikal yapısını rahatlıkla hissedersiniz. Ancak Alphataurus belli bir rock türüyle yetinmemiş.

‘Dopo L´uragano’ (fırtına sonrası), gerçek anlamda bir blues rock parçası. Bir Led Zeppelin benzeri iken, aynı zamanda bir Led Zeppelin karşıtı. Özellikle araya giren klasik piyanosuyla. Gitar solo kısmı Jimmy Page sololarından çok daha iyi. Caz davul ritimleri de Led Zeppelin müziğine karşıt olan başka bir element. Başka bir harika parça.

‘Croma’ italyanca’da  müzikal terimlerden birisi. Minimal müzik gibi. Croma müzik. Parça rio’vari (bayram, uluk) dizeleriyle başlıyor. Daha sonrası ise italyan senfonik progresif devlerinden olan New Trolls, Il Rovescio della Medaglia gibi grupların müzikal yapısını yakalamışlar. Klasik 1850’lilerin klasik müziğinin romantik döneminden bir parçayı almışlar. Bas hattı melodik yapıya o kadar ayak uydurmuş ki, çok kısa olan parça da hiç sırıtmıyor yada liderlik rolüne soyunmaya kalkmıyor. Klasik müzik dinlemeye başlamak için, yada klasik müziği sevmek için en iyi örneklerden birisi.

‘La mente vola’ (Zihin uçar) tam bir yol müziği. Tatile giderken yahut köyde bekleyen ailenizin yanına giderken yolda dinleyebileceğiniz en güzel parçalardan birisi. Sürekli yükselen temposu mükemmel  bir klavye ile son buluyor. Alman elektronik progresif rock grubu Tangerine Dream, gitar’a ve davul’a ağırlık vermiş olsaydı, ‘La mente vola’ parçasına benzer bir parça kesinlikle yapardı.

Parçanın ön kısmı Canterbury tarzına benziyor olsa da (caravan, camel) sonrasında ki melodiler ve ritimler kesinlikle kozmik rock (Tangerine Dream) varyasyonu. Harika bir vokal ve harika bir klavye. Uzun yolda dinleyebileceğiniz en iyi parça.

‘Ombra Muta’ (Sessiz Gölge), albümün son parçası. Alman senfonik progresif rock gruplarından Novalis’in klavyesini hissetmemek ilginç olurdu. Aynı dönemin, aynı düşüncelerin, aynı insanlarının müziği. Minimalist bir klavye ve saykodelik vokal ile 70’lerin senfonik progresif’in tanımını yapan parçalardan biri. Sonrasında gelen gitar ve klavye doğaçlamaları (yer yer Murat Ses (Moğollar) org komposizyonlarına benziyor) albümün kapanışını  yapıyor. Albümde en sevdiğim parça.

1973 yılında Rush grubunun müzikal temelini bu albümde rahatlıkla görebilirsiniz.

Alphataurus grubunun bu albümü İtalyan progresif rock müziği için değil, tüm zamanların progresif rock müzikleri için temel alınacak albümlerinden biri. Albümü müzikal yapısını anladığınız andan itibaren 70’lerin o progresif rock’ın altın çağını da rahatlıkla anlarsınız.

1. Le chamadere (Peccato d´orgoglio) (12:18)
2. Dopo L´uragano (4:48)
3. Croma (3:14)
4. La mente vola (9:21)
5. Ombra Muta (9:48)
Süre : 39:29
- Michele Bavaro / Vokal
- Guido Wasserman / Gitar
- Pietro Pellegrini / Piyano, Org, Moog, Vibrafon, Piyano (Spinet)
- Alfonso Oliva / Bas Gitar
- Giorgio Santandrea / Davul, Timpani, Congas (afrika davulu)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.