2002 yılı, İstanbul’a yeni gelmişim. Bir iş de bulmuşum kendime. Ama ne arkadaşım var, ne de sohbet edecek bir tanıdık. Akrabaların yanında kalıyorum. Evden işe, işten eve geçiyor günler. Kendimi oyalamak için her gün gazete alıyorum. Hafta da bir kitap da alıyorum. Yetmiyor tabii. Müzik cd’leri biriktiriyorum. O dönemler mp3 çalarlar revaçta. Pink Floyd, Led Zeppelin, Deep Purple, Queen daha sonraları Udo, Opeth, Dream Theatre, artık ne bulursam topluyorum. Dinliyorum da hepsini. Film cd’leri de topluyorum. Onlar için çanta almıştım, biriktirmek için. Şuan çalışmıyor hiçbiri.
Bir gün yine işten çıkmış, eve dönüyorum. Film cd’lerine bakayım dedim, tezgahtan. Baader diye bir film gördüm. Arkasını okudum. Hemen aldım. Almanya’nın 70’li yıllarda ki RAF (Red Army Faction) adlı sol örgütünün (terör) lideri Andreas Baader’in filmi.
İzledim. Tekrar tekrar izledim. Filmde kullanılan müziklerden sadece birisini biliyordum. The Who’nun bir parçası. Diğerlerini ilk kez dinliyorum. İlginç gelmişti. Filmin sonunda Andreas Baader ve bir arkadaşı araba garajında polisler tarafından kıstırılıyordu. Çatışmaya çıkıyor, Andreas Baader ve arkadaşı öldürülüyordu. Komiser Andreas’ın yanına gelip, başını kucağına alıp, ağlıyordu. Dramatik bir son.
Çatışma çıktığı anda ve Baader’in ölmesi ve sonrası çalan müzik çok hoşuma gitmişti. İş’ten eve gelirken şarap yada bira alırdım. Akrabalar bahar gelir gelmez köye gittikleri için, ev bana kalmış oluyordu. Tek başıma şarap partisi yapıyordum. Ve çok iyi hatırlıyorum, filmin cd’sini koyup sonunda ki o müziği dinleyip dinleyip, şarabımı bitiriyordum.
Kim olduklarını 2006 yılında Pink Floyd Türk sitesinin forumlarında paylaşılan albümlerden birisini indirip dinleyince öğrendim.
CAN grubu; Cannibalism, Anarshism, Nihilism. Yamyamcı, Anarşistlik,Hiççi.
Filmin sonunda çalan parça CAN grubunun Ege Bamyası adlı albümünün ikinci parçası ‘Sing Swan Song’.
Baader’i anlatan 2008 yılı başka bir yapım daha var. Bir terör filmi isminde geçen. Almanların yaptığı ama tam amerikanvari bir film. Eğer merak edip izlemek isterseniz, 2002 yapımı Baader filmini izleyin derim. Filmde kullanılan renkler dahi Almanya’yı anlatıyor. Andreas Baader karakterini oynayan daha da çok bir Alman’a benziyor. 2008 yılı filmindeki oyuncudan daha karakteristlik bir yüzü ve oyunculuğu var.
Albümü indirip, mp3 çalara yükleyip ilk dinlediğim zaman, nasıl mutlu olmuştum. Anlatılamaz. Kaybettiğin bir dostu bulmuş gibi oluyor insan.
2008 yapımı Baader yada RAF filmini beğenmedim. Tam bir amerikanvari, şovanist denir ya, evet öyle. Janis Joplin, Led Zeppelin gibi isimlerin müziklerinin ne işi vardı o filmin içinde.
Amon düül (II) grubunun anılarında vardır. Bir gece konser çıkışı eve gelirler. Eve girerler. İçeride yatakta birisi vardır. Andreas Baader.
Andreas Baader, krautrock dinler. İngiliz, özellikle amerikanvari müzikleri hiç dinlemez. Haklıdır, sebepleri vardır.
Sebeplerinin tanımını en iyi yapan, CAN grubu üyesi Irmin Schmitt’tir.
Şöyle söyler;
‘68’in bütün genç devrimcilerinin anne ve babaları ya naziydi, ya da naziler yüzünden acı çekmişti. Ve bu tamamen Almanya’ya özgü bir durumdu. Bu karmaşık ilişkiler 68 olaylarının en büyük itici gücü oldu. 20 yıl boyunca kültürümüzde uzaklaştırıldık. Bombalanan sadece kentler değildi, kültür de bombalanmıştı. Ve yok olan kültürü yeniden inşa etmenin olanağı yoktu...’
CAN Alman krautrock türünün en bilinenlerinden. Krautrock İngiliz, Amerikan ve hatta italyan rock müziğinden çok farklıdır. Elektronik öğelerin yoğunluğu ve enstrümanların doğaçlamaları klasik jazz ya da blues temelli rock müziğinden ayrılır. O yüzden krautrock dinlemeye başlarsanız, çok farklı bir müzik dinleyeceğinizin farkına varın. Seversiniz yada sevmezsiniz, bu Krautrock türünü ve ekolünü yok etmiyor. Rencide de etmiyor....
CAN grubunun en bilinen albümü Ege bamyası olmasına rağmen, CAN çok daha öncesinde ki müzikleri de kayda değerdir. En azından Holger Czukay gibi bir elemanları vardır. CAN grubu Latin, Türk, Fars, Yunan, Slav, Arap gibi bir çok kültürün müziğinden yararlanarak albümler yapmasına olanak sağlamıştır. Bunu Holger’e borçluyuz desem, ayıp etmem. Vokal bir Japon, Damo Suzuki.
CAN grubuna 68 kuşağı grubu yada hippi diyebilirmiyiz.
Tabii ki deriz.
Kim çorbaya, kaşığa, çatala hatta tencere için şarkı yapar ki!....
Böyle bir albümün nesine krıtik yazacaksın. Yahut eleştiri. Dinleyip anlamasanız dahi, sadece ‘Sing Swan
Song’ şarkısı yeter size.
1. Pinch - 9:28
2. Sing Swan Song - 4:44
3. One More Night - 5:35
Bir gün yine işten çıkmış, eve dönüyorum. Film cd’lerine bakayım dedim, tezgahtan. Baader diye bir film gördüm. Arkasını okudum. Hemen aldım. Almanya’nın 70’li yıllarda ki RAF (Red Army Faction) adlı sol örgütünün (terör) lideri Andreas Baader’in filmi.
İzledim. Tekrar tekrar izledim. Filmde kullanılan müziklerden sadece birisini biliyordum. The Who’nun bir parçası. Diğerlerini ilk kez dinliyorum. İlginç gelmişti. Filmin sonunda Andreas Baader ve bir arkadaşı araba garajında polisler tarafından kıstırılıyordu. Çatışmaya çıkıyor, Andreas Baader ve arkadaşı öldürülüyordu. Komiser Andreas’ın yanına gelip, başını kucağına alıp, ağlıyordu. Dramatik bir son.
Kim olduklarını 2006 yılında Pink Floyd Türk sitesinin forumlarında paylaşılan albümlerden birisini indirip dinleyince öğrendim.
CAN grubu; Cannibalism, Anarshism, Nihilism. Yamyamcı, Anarşistlik,Hiççi.
Filmin sonunda çalan parça CAN grubunun Ege Bamyası adlı albümünün ikinci parçası ‘Sing Swan Song’.
Baader’i anlatan 2008 yılı başka bir yapım daha var. Bir terör filmi isminde geçen. Almanların yaptığı ama tam amerikanvari bir film. Eğer merak edip izlemek isterseniz, 2002 yapımı Baader filmini izleyin derim. Filmde kullanılan renkler dahi Almanya’yı anlatıyor. Andreas Baader karakterini oynayan daha da çok bir Alman’a benziyor. 2008 yılı filmindeki oyuncudan daha karakteristlik bir yüzü ve oyunculuğu var.
Albümü indirip, mp3 çalara yükleyip ilk dinlediğim zaman, nasıl mutlu olmuştum. Anlatılamaz. Kaybettiğin bir dostu bulmuş gibi oluyor insan.
2008 yapımı Baader yada RAF filmini beğenmedim. Tam bir amerikanvari, şovanist denir ya, evet öyle. Janis Joplin, Led Zeppelin gibi isimlerin müziklerinin ne işi vardı o filmin içinde.
Amon düül (II) grubunun anılarında vardır. Bir gece konser çıkışı eve gelirler. Eve girerler. İçeride yatakta birisi vardır. Andreas Baader.
Andreas Baader, krautrock dinler. İngiliz, özellikle amerikanvari müzikleri hiç dinlemez. Haklıdır, sebepleri vardır.
Sebeplerinin tanımını en iyi yapan, CAN grubu üyesi Irmin Schmitt’tir.
Şöyle söyler;
‘68’in bütün genç devrimcilerinin anne ve babaları ya naziydi, ya da naziler yüzünden acı çekmişti. Ve bu tamamen Almanya’ya özgü bir durumdu. Bu karmaşık ilişkiler 68 olaylarının en büyük itici gücü oldu. 20 yıl boyunca kültürümüzde uzaklaştırıldık. Bombalanan sadece kentler değildi, kültür de bombalanmıştı. Ve yok olan kültürü yeniden inşa etmenin olanağı yoktu...’
CAN grubunun en bilinen albümü Ege bamyası olmasına rağmen, CAN çok daha öncesinde ki müzikleri de kayda değerdir. En azından Holger Czukay gibi bir elemanları vardır. CAN grubu Latin, Türk, Fars, Yunan, Slav, Arap gibi bir çok kültürün müziğinden yararlanarak albümler yapmasına olanak sağlamıştır. Bunu Holger’e borçluyuz desem, ayıp etmem. Vokal bir Japon, Damo Suzuki.
CAN grubuna 68 kuşağı grubu yada hippi diyebilirmiyiz.
Tabii ki deriz.
Kim çorbaya, kaşığa, çatala hatta tencere için şarkı yapar ki!....
Böyle bir albümün nesine krıtik yazacaksın. Yahut eleştiri. Dinleyip anlamasanız dahi, sadece ‘Sing Swan
Song’ şarkısı yeter size.
1. Pinch - 9:28
2. Sing Swan Song - 4:44
3. One More Night - 5:35
4. Vitamin C - 3:32
5. Soup - 10:29
6. I'm So Green - 3:02
7. Spoon - 3:03
- Holger Czukay, Bass Gitar
- Michael Karoli, Gitar
- Jaki Liebezeit , Davul
- Irmin Schmidt , Klavye
- Damo Suzuki , Solist
NOT : Irmin Schmitt’in sözlerini 98 yılı Cogito 68 Mayıs’ı sayısından bakarak yazdım. Yanlış olmasın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.