Bu Blogda Ara

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Led Zeppelin - I 1969



Rock dünyasında tüm zamanlarının ilk beşe rahatlıkla girebilecek grup, Led Zeppelin. Led Zeppelin'i bilmek için progresif rock'ı boşverin, rock dinlemeye bile gerek yok.


Led Zeppelin'i herkes gibi bende çocukluğumdan beri biliyorum. Aynı Beatles, Pink Floyd gibi rock'ın, popüler müziğin zamansız gruplarından oldular. Uzun süre müzik yapmamış olmalarına rağmen hala hatırlanıyorlar.

Tabii ki bunda yaptıkları parçaların kalitesi yada güzelliğinden ziyade, Led Zeppelin müzisyenlerinin mükemmel ötesi yaratıcılığı var. Sesini bir enstrüman gibi kullanan Robert Plant, önüne konan hemen hemen her türlü telli çalgıyı ustaca çalan Jimmy Page, davulculuğuyla bütün Led Zeppelin parçalarına yön veren(bas gitardan daha önemli bir şey yapıyor); hala parmakla gösterilen John Bonham. Ve grubun bir çok kişi tarafından bilinmeyen, sessiz elemanı John Paul Jones.

Albüm 1969 yılında ilk çıktığında rock'ın kişiliği bile oluşmamıştı. Ne ortada doğru dürüst hard rock, ne de progresif rock tanımları yada kavramları vardı. Sadece İngiltere'de belli bir sosyal kitle arasında konuşuluyordu bu tarz tanımlamalar(genelleme yapılmaması için söylüyorum). Led Zeppelin'e de bu tanımlamalardan blues rock'ı yapıştı üzerine.

Günümüzde Led Zeppelin, Blues-rock, hard rock, klasik rock olarak tanımlanıyor. Progresif rock dinleyicileri için ise progresif rock benzeri (prog/related) olarak geçiyor. Her neyse, ben bir çok sevdiğim grup için dediğim gibi bu efsane grubun yaptıklarına Led Zeppelin müziği diyorum.

Benim içinde aynı prog dinleyicileri için geçerli olan şey geçerli, prog benzerliği. Dönemin başvurduğu egzotik müzikler; asya, afrika, güney amerika yerel müzikler, bir çok grup için önem arzeden blues ve tabii ki saykodelik atmosfer, Led Zeppelin'de fazlasıyla iyi kullanılır.

Albüm, daha sonraları Led Zeppelin klasiklerinden biri olacak, 1968 batı sol'unun beat-blues karışımı olan 'Good Times, Bad Times' ile başlıyor. Devamında Joan Baez tarafından söylenen halk parçalarından olan 'Babe, I'm Gonna Leave You' geliyor. John Bonham'ın patlayan davulları ve Robert Plant'in çığlığıyla, Led Zeppelin versiyonunu Joan Baez'e tercih ederim.

'You Shook Me', klasik blues parçası; hard rock ile harmanlanmış biraz, o kadar.

Dördüncü parça, 'Dazed And Confused'; ağır saykodelik parça. Jimmy Page gitarı bana dönemin avantgard'ını hatırlatıyor olsa da, bir çok kişiye göre heavy metal'in temellerinden. Kaotik, saykodelik, avantgard haliyle, Led Zeppelin'in yaratıcı ve örnek alınan parçalarından.

'Your Time Is Gonna Come', sakin sakin giden ve öyle de biten beat-saykodelik parça. 60'ların müzikal atmosferinin yoğun olarak hissedildiği tek parça da diyebilirim.

'Black Mountain', asyatik ezgileriyle alman progresif rock gruplarını anımsatıyor. Jimmy Page'in akustik gitarını 2 dakika'da olsa mükemmel bir şekilde dinlemenin keyfi hiç bir şey de yok.

'Communication Breakdown', sanırım herkes tarafından bilinen bir kaç parçadan biri. Hani şu, 'Aile Şerefi' filminde Oktay'ın dinlediği parça. Filmde kendi kültürüne yabancılaşan zenginlerin durumu dramatilize edilirken arada kaynayan parça. Halbuki 'Communication Breakdown' gibi bir parça, rock müziğin marşlarından olabilecek türden. Ayrıca, blues ve hard rock'ın karışımıyla protopunk'a güzel bir örnek.

'I Can't Quit You Baby', klasik blues parçası gibi gözükse de, Jimmy Page; Frank Zappa ile yarışacak düzeyde. Hatta çok sonları Frank Zappa, Led Zeppelin parçalarını tekrar çalıyor. Jimmy Page'in en yaratıcı gitar sololarından birine sahip, 'I Can't Quit You Baby'; tek kelimeyle mükemmel.

'How Many More Times' parçasını dinlerken, 60'ların sonunda ki hippi ve çiçek çocuklarının arasına gidiyorum ve kendimi bir anda miting alanında buluyorum. Yer İngiltere.

'How Many More Times' tam da 68 kuşağının parçalarından birisi. Savaşa, emperyalizme karşı duran, sosyo-kültürel devrimleri hazırlayan o kitlenin kendinen geçtiği parçalardan. Blues, hard rock, rock'n roll birarada. Led Zeppelin'in daha ilk albümünden unutulmayan, akıllara kazınan bir 68 hareketi dans şarkısı.

Led Zeppelin; 1980 yılında, 32 yaşında alkol yüzünden ölen John Bonham'dan sonra dağıldı. Bir daha da albüm yapmadı. 90'larda Robert Plant ile Jimmy Page biraraya gelip müzik yaptılarsa(Jones'suz), Led Zeppelin müziği değildi yaptıkları.

Led Zeppelin, kısa ömrüne sığdırdığı 6-7 albüm ile rock efsanelerinden birisi oldu. En az The Doors kadar kalıcı oldu akıllarda.

Bu ilk albümü de, diğer albümleri gibi, hem deneyselliği, hem yenilikçiliği ile progresif rock içinde anılmasını hakediyor.

1. Good Times, Bad Times (2.46)
2. Babe, I'm Gonna Leave You (6.41)
3. You Shook Me (6.28)
4. Dazed And Confused (6.26)
5. Your Time Is Gonna Come (4.34)
6. Black Mountain (2.05)
7. Communication Breakdown (2.27)
8. I Can't Quit You Baby (4.42)
9. How Many More Times (8.28)

Süre : 44.37

Robert Plant / Vokal, Mızıka
Jimmy Page / Akustik, Elektrik Gitar, Çelik Pedal (5) Geri Vokal, Prodüktör
John Paul Jones / Bas Gitar, Hammond Org(3,5), Geri Vokal
John Bonham / Davul, Timpani, Geri Vokal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.