Bu Blogda Ara

22 Ağustos 2017 Salı

Queensyrche - Rage For Order 1986




Ne zamandır bilmiyorum, Queensrycle grubunu dinlemiyordum. Birkaç gün önce hangi albümü yazsam diye düşünürken aklıma farklı türde müzik yapan grupları getirmeye çalışıyordum. Birden metal türünden progresif özellikler taşıyan gruplar geldi. Tabii prog metal deyince ilk örnek olan 'Rage For Order' albümüne odaklandım.



Bundan 4 yıldan fazla bir süre önce, Türkiye'den ayrılmadan çalıştığım işyerinde bir arkadaş vardı. O'da rock metal dinlerdi ancak temel, popüler, bilindik grupları dinlerdi. Bir gün Judas'da iyidir de bir de bu grubu dinle diye Queensrycle'yi önerdim. Aç bir dinleyelim demişti. Dinlemeye başladıktan sonra beğenmedim pek deyip kestirip atmıştı.

Anlatmak istediğim aslında progresif rock'ın yada metal'in günümüzde herkes tarafından dinlenemeyip anlaşılamaması. Örnek olarak bu albümden bir kaç yıl sonra metal'in efsane gruplarından Iron Maiden'ın unutulmayacak bir konsept albüm yapmaya kalkar ancak ortaya çıkan albüm, Queensryche'nin aynı yıl yaptığı albümünün altında kalır.

Bunu ben değil, Iron Maiden grubunun kendisi söylüyor.

Bu yazı Queensyrche ile ilgili ilk yazım olduğu için, grubunun isminin anlamını da belirteyim. Pink Floyd'un 'The Wall' albümünden sonra en iyi konsept albüm olan bir sonraki Queensrcyhe çalışmasının kapağına iyi bakın, grubun isminin Queens ve ryche olarak ayrı fon'da yazıldığını kolaylıkla görürsünüz.

Ryche, almanca lider anlamına gelen Reich'in farklı yazılmış hali. Grup, nazi sempatizanı gözükmemek için reich'i ryche yapmış. Queensryche; Reich'in kraliçeleri.

'Rage For Order' albümü 83 albümünden ve 81'deki demo kayıtlarından çok daha progresif öğeler taşıyor. Burada klavyelerin (ve bilgisayar mikslerinin) ve Geoff Tate'nin sesini bir enstrüman gibi kullanmasının etkisi olmadığını yok sayamayız. Geoff Tate albüm içinde bir çok yerde sesini Peter Hammill tarzı kullanıyor.

Normalde pek dikkat etmem, vokalin sesinin tonuna çünkü önemli olan müzisyenliktir. Ancak bazı gruplarda ve albümlerde vokal bir enstrüman gibi kullanılıyor. VDGG'den Peter Hammill, ELP'den Greg Lake gibi. Geoff'da sesinin klavye çalarken bir enstrüman gibi kullanabiliyor.

Albüm içinde metal albümlerinin genelinde (9-11 parça oluyor) olduğu gibi 11 parça var. İlk 3 parça, metal'in 80'lerdeki çizgisinin üzerinde gidiyor. Speed metal, trash metal benzeri ve daha çok Iron Maiden atmosferinde parçalar. Aynı dönemin atmosferinde her iki grubunda ikişer solo gitaristleri olunca benzerlik kaçınılmaz oluyor.

'Gonna Get Close To You', albümde akılda kalıcı en güzel parça. Geoff Tate'in sesini Peter Hammill tarzı kullanması ve müzikal yapının Rush, Pink Floyd benzeri olması da akılda kalıcı olmasının en güzel örneği.

'The Killing Words' parçası Rush'ın 80'li yıllarda ki synth kullandığı dönemi benzerliği taşıyor.


Sonraki parçalar; 'Surgical Strike', 'Neue Regel' ve 'Chemical Youth (We Are Rebellion)' , 80'ler metali ve 80'ler Rush'ının karışımı gibi. Hafif speed metal ve klavye atmosferinde karanlık müzikler.

Sanırım albümdeki en karanlık parça, 'London' ve Rush'ın 80'ler müzikalitesine en yakın parça. Ağır gitar ve klavyelerle ağır bir müzik. Gitarları geriye alıp, vokali ve davulu daha çok öne çıkarmış olsalardı, mükemmel ötesi olurdu.

'London' parçası gibi Rush atmosferinin altında bir parça,  'Screamong In Digital'. Konsept yapılı albümlere başvurmayıp, şu parçalardaki atmosferle devam etmiş olsalardı, grup prog metal değil, prog rock grubu olarak anılırdı.

'I Will Remember', albümün dokusunu bozarak bitiren parça. 80'lerin glam metali ve heavy metal karışımı yumuşak bir parça. Sanırım albümün en zayıf parçası.

Rock gruplarında imaj yada kapitalist ağızda söylersem, marka sorunu var. Bunu ya ortaya çıkardıkları müzikle yapıyorlar yada albüm kapaklarıyla yapıyorlar. Queensryche de, benim için taklit edilmesi çok zor olan Magma'nın başvurduğu yolu deniyor; albüm kapağında yerleştirilen sembol. Her iki grubunda albüm kapaklarına bakın, benzer sembollerle dinleyenin aklında kalıcı olmaya çalışıyorlar.

Bu eski Türklerin ve bir çok eski toplumların kullandığı bir sistem, damga sistemi. Bu tarz toplumlar varlıklarını ve zamanda bir yerde bulunmalarını ispatlıyorlar.

Prog metal denen türe alışamayıp, devam edemesemde ilk çıkışındaki albümlerine ve nadir de olsa, progresif rock'ın felsefesine bağlı kalanları önemsiyor ve elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. 'Rage For Order', prog metal ile ilgilenenlerin dinlemediyse mutlaka dinlemesi gereken, dinleyenlerin ise tekrar tekrar dinlemesini önerdiğim, hala kalitesini koruyan mükemmel bir albüm.


1. Walk In The Shadows (3.37)
2. I Dream In Infra Red (4.17)
3. The Whisper (3.37)
4. Gonna Get Close To You (4.37)
5. The Killing Words (3.56)
6. Surgical Strike (3.19)
7. Neue Regel (4.54)
8. Chemical Youth (We Are Rebellion) (4.14)
9. London (5.07)
10. Screamong In Digital (3.36)
11. I Will Remember (4.27)

Süre : 45.41

Geoff Tate / Vokal, Klavye,
Michael Wilton / Elektrik & Akustik Gitar, Geri Vokal
Chris Degarmo / Elektrik & Akustik Gitar, Geri Vokal
Eddie Jackson / Bas Gitar, Geri Vokal
Scott Rockenfield / Davul, Perküsyon

Konuklar
Bradley Doyle / Bilgisayar programlamacısı
Neil Kerno / Klavyeler, Yapımcı & Miksçi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.