Progresif rock dünyasında, özellikle 1970'lerde, fazlaca bulunan kısa dönemli rock gruplarından bir örnek de Abd'den; Automatic Man. Grup sadece iki albüm yapmış olsa da, kendi adını aldığı ilk albümüyle hatırlanıyor. İkinci albümleri daha çok popvari olduğu için sanırım hatırlanmak istenmiyor.
Genelde ABD'li grupları pek sevmem. Daha önceki yazdığım ABD'li gruplarda da belirtmişimdir. ABD'den çıkanları sevmemem de en önemli etken kendilerine özgün müzikal anlayışları yok denecek kadar az. Yok denecek kadar az diyorum çünkü bunun istisnası olan bazı gruplar mevcut. Bu istisnalardan birisi de Automatic Man.
Aslında ABD'den çıkan çok güzel gruplar var ancak caz etrafında dolaştıkları için kendilerini sürekli tekrarlıyorlarmış hissi çıkıyor ortaya. Bir de caz'ı evrensel bir müzik olarak düşünürsek ortaya çıkan müziğin çok da yaratıcı olduğunu söyleyemem.
Grup kısa dönemli ve az bilinen bir grup ama iki grup üyesi birçok kişi tarafından bilinen müzisyenlerle birlikte çalışan kişiler. Birincisi davulcu Michael Shrieve, daha önce Carlos Santana'nın albümlerinde çalmış bir müzisyen. Diğeri; albümdeki bütün parçalarda emeği geçen klavyeci Bayete Peter Gabriel'in bir albümünde çalacaktır.
Automatic Man ise bendeki bütün bu yargıları çöpe atacak nitelikte bir albüme sahip. Albümün müzikal yapısı baştan sona; caz füzyon, elektronik, saykodelik ve çokça kullanılmayan funk ezgileriyle oluşuyor. Giriş parçaları elektronik, caz funk ağırlıklı parçalardan oluşuyor, burada biraz pop müziğe kaçmışlar ancak albümün yarısından sonrası mükemmel parçalar içeriyor.
Bunlardan bazıları; 'Right Back Down Listen', 'There's a Way Listen', 'Automatic Man Listen'.
'Right Back Down Listen', albümde defalarca dinlesem bıkmayacağım parça. Amerikalıların bize popüler müziğe verdiği en güzel tür olan caz ve funk'ın muhteşem karışımı. Hem yazlık hem de yolculuk parçası olacak türden.
'Automatic Man Listen', müzikal atmosferiyle, elektronik ve saykodelik havasından dolayı, Alman progresif rock devlerinden Eloy'u sahip olduğu caz ritimleriyle rahatlıkla sollayacak türden. Elektrik gitar solosu, dönemin caz-rock'ını anımsattığı gibi, elektrik gitar solosunu özleyenler içinde pek bilinmeyen bir albüm olan burada da yepyeni zevkler veriyor.
Automatic Man'in bu ilk ve dikkate alınan albümü, başyapıtlık bir albüm olmamasına rağmen, ABD'den çıkan klasik progresif rock albümleri arasında mutlaka yerini alacaktır. Benim gibi ana akım prog müziğini dinleyenler içinde ayrı bir zevk olarak kalacaktır.
1. Atlantis Rising Fanfare (1.38)
2. Comin' Through Listen (3.33)
3. My Pearl Listen (3.40)
4. One 'N One Listen (5.53)
5. Newspapers Listen (3.57)
6. Geni-Geni Listen (5.29)
7. Right Back Down Listen (5.54)
8. There's a Way Listen (5.13)
9. Interstellar Tracking Devices Listen (5.00)
10. Automatic Man Listen (4.05)
11. Turning Of The Axis (Theme From Atlantis Rising Fanfare) (3.20)
Süre : 47.51
Michael Shrieve / Davul, Impakt Elektrik Perküsyon
Bayete (Todd Cochran) / Klavyeler, Synth(ses düzenleyicisi), Vokal
Pat Thrall / Elektrik Gitar, Vokal
Doni Harvey / Bas Gitar, Vokal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.