Bu Blogda Ara

18 Ocak 2019 Cuma

Gentle Giant - Gentle Giant 1970




3 yıl önce ilk başladığım zaman bu blogda yazmaya bir çok albüm ve grubu yazarken zorlanmıştım. Hala daha bazı grupları yada albümleri yazarken zorlanıyorum. Bazı grupları ise daha önceden çok sevip dinlememe rağmen bırakın yazmayı şuan tekrar olarak dahi dinleyemiyorum. Camel, Uriah Heep, Supertramp gibi gruplar, bu dinleyemediklerimin başında geliyor.

Zorlandıklarım ise Yes, King Crimson, VDDG, Magma, Rush, Gentle Giant gibi dinlemekten asla sıkılmayacağım gruplar. Ancak bu gruplar hakkında yazarken zorlanıyorum, cevabı çok basit. Bu kadar güzel albümleri bir sayfada anlatamam. Belki de her grubun her albümü için bir yazı değil, her yıl aynı albüme başka bir yazı hazırlamam gerek.


Gentle Giant grubu da saydığım gruplar arasında. 3 yıl önce yazmaya başladığımda da 'Missing Piece' albümünü yazarken zorlanmıştım. Albümün ve grubun akılda kalması için Gentle Giant'ı bir dinozor'a benzetmiştim. Sanırım bu ilk albümünü yazarken de dinozor benzetmem yerinde olacak. 

Hem kalitesi ile hem yaratıcılığı ile gelmiş geçmiş tüm progresif rock zamanlarının tartışmasız taklit edilemeyen birinci grubu, Gentle Giant.

Kendi adını aldıkları bu ilk albümde taklit edilemeyen albümlerden ancak bundan sonraki yapacakları albümler kadar karışık yapılara sahip değil. Doğaldır ki albüm içinde bulunduğu dönemin belli başlı müziklerinden etkilenmiştir. Albümü anımsamanıza yardımcı olacak ilk parça 'Nothing At All' parçası dahi dönemin blues müziğinin yapısına benzerlik gösterir. Ancak bu Gentle Giant grubunda sırıtarak durmaz, parçanın içine yerleştirilmiş avantgard öğeler bunu engeller.

1970 yılında çıkardıkları bu ilk albümünü ve özellikle bahsettiğim 'Nothing At All' parçasıyla grubu sevip dinlemeye başladım. Öncesi bir hayli karışık, aslında ilk dinlemeye çalışma denemelerinde daha çok melodik ve senfonik yapılı albümler dinlediğim için Gentle Giant müziğini kulağım bir türlü kaldıramıyordu. Bu albüm ve 'Nothing At All' parçasıyla gruba ısınmaya başladım sonra da dinlemekten kendimi alıkoyamaz oldum.

Açılış parçası 'Giant', sert gitarlar ve heavy blues atmosferi olsa da parçanın ortasına konan soul ve caz, Gentle Giant'in daha ilk albümde yaratıcılıklarının ne derece benzersiz olduğunu gösteriyor.

'Funny Ways' ile birlikte daha ilk albümde Gentle Giant grubu klasik müzik eğitimlerinin müziğe nasıl yansıdığını rahatlıkla görebiliyorsunuz. 'Funny Ways' daha sonradan Gentle Giant müziği diye adlandırılacak türden bir parçaya değil, daha çok gösteri amaçlı yapılan rock parçalarına benziyor. Ancak yine Gentle Giant kalitesiyle o şöhret olmak için üretilmiş parçaların çok ötesinde. 

'Alucard' parçası da ilk parça gibi, ağır atmosferiyle heave blues atmosferinde parça. Hatta daha da ötesi heavy psychic'i andırıyor. Dönemin ağır saykodelik severlerinin dinleyeceği türden. 

'Isn't It Quiet And Cold ?', Gentle Giant albümü deyince 'Nothing At All' parçasıyla birlikte aklıma gelen parça. Klasik anlamda yada progresif rock anlamında olan bir parça değil. Hem döneminde hem öncesi ve sonrasında bir çok avantgard grubun (ve zeuhl gruplarının) istediği ve bir şekilde yaptığı müziklerden birisi. Nakarat kısmındaki Beatles vari korosu dahi parçanın mükemmelliyetçi ruhunu bozmuyor.

'Nothing At All', albümü değil, grubu sevmemi sağlayan parça. Bluesvari yapısı olması nedeniyle Gentle Giant'ı sevmem aslında çok kolay oldu. Gentle Giant'ı benim gibi zamanında anlayamayıp dinleyemeyenlere sevilip dinlenebilmesi için önerebileceğim ilk bir kaç parçadan biri.

'Why Not' heavy blues rock, tanımlamaya kalksak sanırım en iyi tanım bu olur. Led Zeppelin, The Doors gibi rock'ın klasik gruplarını parçanın bazı yerlerinde anımsatmıyor değil ama yine de araya konan flüt ve folkik seslerle Gentle Giant olduğunu hissettiriyor.

Kapanış parçası 'The Queen', grubun sanki 'tamam güzel albüm yaptık sonuna da senfonik kısa bir parça koyalım, dinleyenlerde bir tat bırakalım' dercesine yapılmış bir parça. Ancak baştan sağma değil, kısa olmasına rağmen senfonik atmosferi mükemmel biçimde yakalamışlar.

Gentle Giant, yazının başında da bahsettiğim gibi dinlenilmesi sevilmemesi zor grupların başında geliyor. Hele ki grup yada albüm hakkında yazmaya çalışınca bu zorluk daha da kuvvetleniyor. Her ne kadar bu akşam yazmış olsam da, sanki bir yerden eksik anlatmışım yada tam anlatamamışım gibi bir his oluşuyor.

Yazması zor olan gruplarımdan olsa da, dinlemesi artık kolay ve büyük bir zevk veriyor.

1. Giant (6.22)
2. Funny Ways (4.21)
3. Alucard (6.00)
4. Isn't It Quiet And Cold ? (3.51)
5. Nothing At All (9.08)
6. Why Not (5.31)
7. The Queen (1.40)

Süre : 36.57

Derek Shulman / Vokal (1-3,5,6), Geri Vokal, Bas Gitar (4)
Gary Green / Elektrik Gitar, 12 Telli Gitar(2,4)
Kerry Minnear / Hammond Org, Minimoog, Mellotron, Elektrik & Akustik Piyano, Timpani, Vibrafon, Çello, Bas Gitar, Vokal (3,6), Geri Vokal
Phil Shulman / Alto & Tenor Saksafon, Trompet, Flüt, Vokal (2-5), Geri Vokal
Ray Shulman / Bas Gitar, Keman (2,4), Elektrik (5-7) & Akustik (5) Gitar, Geri Vokal
Martin Smith / Davul, Perküsyon

Konuklar
Paul Cosh / Boynuz (1)
Clare Deniz / Çello (4) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.