Tibet, 1972 yılında bir grup genç Alman tarafından hint, tibet müzikleri yapmak amacıyla kuruldu ve grup bu şekilde müziğine devam etti. Dönemin popüler müzikal anlayışından da etkilenerek müzikleri rock'a doğru kaymaya başladı. 1976 yılına gelindiğinde ise yaptıkları müzik artık tamamen bir progresif rock oldu.
Albüm çıkarmadan yıllarca yaptıkları müziğin geldiği son hali; esinlendikleri müziğin folklorik isminden olan Tibet adıyla çıktı. Albümdeki parçaların neredeyse tamamı, 1976-1977 yıllarında bestelenip, konserlerinde çalındı. Son olarak albüm yapıldı. Devamında ise Tibet dağıldı.
Satışının düşük olması, popüler olamayışları bunda en büyük etken. Grup üyeleri grubun dağılması sonrası kendi mesleklerine yöneldi.
Facebook'un ortaya çıkması, dünya üzerinde progresif rock severlerin birbirini bulması sonucu bir çok eski grup tekrar müziğe yöneldiler. Gördüğüm bir çok grup, 30-35 yıl sonra tekrar albüm çıkarttılar. Bir gün Tibet progressive rock adlı hesap beni ekledi. Sanırım grup üyelerinden birisiydi. Bir süre boyunca da kendi zevkine göre müzikler paylaştı. Eski hesabımda öyleydi. Şimdiki yeni hesabımdan ne paylaştığını tam olarak göremiyorum. Grup üyelerinin fotoğraflarını paylaşmış bir kaç kez, o kadar.
Tibet beni ekleyince, içimden sanırım 30 küsür yıl aradan sonra yeni bir albüm yapacaklar. Yıl 2017 oldu, hatta yakında bitecek. Henüz yeni bir albüm ile ilgili bir haber yok. Belki de biz de vardık, albüm yaptık demek için açtılar facebook hesabını.
Sağlık olsun, diyelim.
Albüme gelirsem, bir çok kült grubu dinlemeye başlamadığım zamanlarda tanıştım grupla. Progresif rock'ı, sırf progresif rock diye dinlediğim zamanlardı. Ne gerçek anlamda YES'den ne de Genesis'den haberim vardı. Ağırlıklı olarak saykodelik rock'ı temel alan grupları dinliyordum. Eloy, Camel, Caravan benzeri gruplar.
İşte o dönem Tibet'in bu albümü bana çok farklı gelmişti. Kullanılan org ve synth az çok Camel'i, Eloy'u anımsatsa da o dönem Tibet'in yaptığı müzik benim için yine de çok farklıydı.
Tibet'in klasik anlamda dönemin progresif rock gruplarından farkı, gereksiz yere enstrüman doğaçlamaları yapmıyor oluşlarıydı. Albümdeki bütün parçalar bir şablon halinde oluşturulmuştu. Klasik yada caz müzik etkileri vardı ama abartılı değildi.
Şablon dedim ancak albümde yer alan 7 parçanın şablonları da birbirlerinden farklıdır.
Albümde yukarıda söylemeye çalıştığım gibi gereksiz yere enstrüman sololar yok. Ancak vokalin ve org'un (ve synth) etkisi çok fazla. Albümü ve grubu senfonik progresif rock kategorisine sokan da bu öğeler.
Albümü dinlediyseniz, söyleyecek sözüm yok. Eğer dinlemediyseniz; koltuğa oturun, ayaklarınızı uzatın ve rock müziğin yaratıcılığının zevkini çıkarın. Albümün sonunda 'No More Times' ile müzikal doyumunuzun sonuna varacaksınız.
Tibet grubu, 1972 yılında başladığı müziğe satışların ve popülerliğin az olması sebebiyle, 1980 yılında bıraktı. Elimizde olan ise 1978 yılında çıkan bu, tek albüm. Bu, tek albüm bile Tibet grubunu sevmeniz için yeterli olacaktır.
Günümüz progresif rock yaptığını sanan bir çok gruba örnek olmayacak bir grup, aynı zamanda. Çünkü günümüz rock grupları kendilerini ve geçmişi tekrarlamaktan başka hiç bir iş yapmamaktadırlar.
1. Fight Back (4.59)
2. City By The Sea (4.24)
3. White Ships And Icebergs (6.15)
4. Seaside Evening (4.13)
5. Take What's Yours (7.23)
6. Eagles (6.05)
7. No More Times (5.30)
Süre : 38.49
Kalus Werthmann / Vokal
Deff Ballin / Klavyeler, Perküsyon
Dieter Kumpakischkis / Bas Gitar, Perküsyon
Karl Heinz Hamann / Bas Gitar, Perküsyon
Fred Teske / Davul
Jürgen Grutzch / Elektrik & Akustik Gitar, Perküsyon
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.