Bu Blogda Ara

23 Ekim 2017 Pazartesi

Steve Hackett - Please Don't Touch! 1978



Daha önce yazdığım Genesis, YES ve King Crimson albümlerinde de belirttiğim gibi bende ayrı yerleri olan 3 gitarist; Robert Fripp, Steve Howe ve Steve Hackett. Her 3 gitaristinde gruplarına  kattıkları sayesinde 3 grupta progresif rock'ın temellerini oluşturan gruplar oldular. Steve Hackett da, Robert Fripp ve Steve Howe gibi gruplarının öne çıkan isimleri oldular.

Her ne kadar Genesis deyince insanların aklına Peter Gabriel, Phil Collins kıyaslaması akla geliyorsa da, benim için bu kıyaslama pek bir şey ifade etmiyor. Benim aklıma Genesis grubu deyince ilk Steve Hackett geliyor. Ve tabi hemen arkasından Tony Banks. Aynı şey YES içinde geçerli. YES deyince aklıma ilk, gitaristleri Steve Howe'dan sonra piyano çalan Rick Wakeman geliyor.

Sanırım bunda müzisyenlerin yaratıcılıklarının ön plana çıkması söz konusu.

'Please Don't Touch!' albümü de 28 yaşındaki Steve Hackett yaratıcılığının önemli örneklerinden birisi. 1975'deki ilk albümünde etrafına topladığı müzisyenlerle Genesis albümlerinden çok daha kaliteli bir albüm ortaya çıkarmıştı. 1978 yılındaki bu ikinci albümünde de yine etrafında dönemin ve günümüzün hala hatırlanan kaliteli isimlerini toplayarak müzikteki yaratıcılığını devam ettirdi.

İlk albümünde Genesis grubu üyelerinin desteğini almıştı. Bu 2. albümünde ise Steve Hackett'a destek verenler Amerika'nın en önemli progresif rock gruplarından Kansas üyeleri oldu. Steve Hackett ilk albümündeki karmaşık, eklektik yapıyı bu ikinci albümde de sürdürdü. Destek veren Kansas üyeleri de Steve Hackett'ın bu müzikal anlayışına iyi uymuş oldular ki ortaya ilk albümden 3 yıl sonra yine mükemmel bir albüm ortaya çıktı.

Steve Hackett niye önemsediğim ilk 3 gitaristten biridir?

Aslında bir cevabı da yok, belki de sadece progresif rock'a odaklandığımdan dolayı aklıma onlar geliyor. Yoksa, Al Di Meola'da var, David Gilmour'da, John Mclaughlin'de var Jeff Beck'de.


Steve Hackett'ı diğerlerinden ayıran şey, aynı çizgide devam etmemiş olması. Her albümde olmasa da, belli dönemlerde müzikte yeni arayışlara girmesi, dünya üzerinde varolan neredeyse bütün müzikleri kendi albümlerine koymaya çalışması, Steve Hackett'ı bende çok farklı kılıyor.

Albüme gelirsek;

Açılış parçası 'Narnia' ile başlıyor (hani herkesin bildiği çocuk fantastik Narnia öykü serisi). Ve daha başlar başlamaz, Hackett'ın akustik gitarıyla masal dünyasına giriyorsunuz. Kansas grubundan Steve Walsh'ın vokaliyle müzik daha da bir masalımsı hale geliyor. Hackett'ın akustik gitarı ve Steve Walsh'ın vokali öncülüğünde kulakların kirini temizleyen 1978'in en güzel progresif rock parçalarından biri haline geliyor.

'Narnia' parçası harici dikkat çeken diğer parçalar ise 'Kim', 'Please Dont Touch',  'Icarus Ascending' Bu parçalara geçmeden önce önce 2. parça olan 'Carry On Up The Vicarage' parçasına bakalım.

Genel olarak progresif rock'da edebiyat eserleri bir albümün konusu oluyor ancak Steve Hackett bunu bir şarkıda geçiştirerek, Agathie Cristie'nin bir hikayesini tek parçaya konu etmiş. Halbuki Agatha Christie'nin herhangi bir öyküsü bir albümün konusu olabilirdi. Ayrı olarak çocuksu garip vokallerin oluşu da, albümdeki en zayıf parça olduğunu gösteriyor. En azından benim için.

'Kim' parçası gibi Steve Hackett'ın hangi parçasını dinlesem aklıma Star Trek serisi geliyor. Yaşamın güzelliği ancak böyle parçalarda anlaşılabilir.

'Kim', klasik müzik ve günümüz modern müziğin (pop, rock hepsi, artık aklınıza ne geliyorsa) mükemmel birlikteliği. Steve Hackett'ın en sevdiğim yanlarından biri, bu parçada daha net olarak anlaşılıyor sanırım. Klasik müziği abartıya kaçmadan kendi müziğinde kullanıyor oluşu.

Ki bu anlayış Steve Hackett'ı bu albümden bir kaç yıl sonra Londra Senfoni Orkestrasıyla bir albüm çıkartmaya itecektir.

Rock müzikde kendine özgü müzikal anlayışları ve gitar teknikleri olan bir çok gitarist vardır. Steve Hackett'da onlardan biri, pek tanınmıyor olsa da, öyle. Albüme adını veren 'Please Dont Touch' parçasında 80'ler, 90'lar ve 2000'lerde devam ettirdiği gitar tekniğini ve müzikal anlayışını çok rahat görebilirsiniz. 'Please Don't Touch' parçası Steve Hackett gitar tekniğinin yada stilinin başladığı eserlerden biri olarak da kabul edebilirsiniz. Firth to Fifth parçasını saymazsak tabii.

Son olarak 'Icarus Ascending'. Steve Hackett'ın Genesis ile son albümündeki efsane 'Los Endos' parçasına benzer bir parça. 'Los Endos' parçasından iyi tarafı ise vokalin oluşu. Daha doğrusu vokalin, parçayı dinlerken başka dünyalara götürüyor oluşu.

Bunda Steve Hackett'ın daha özgür aksak gitar çalışını gösterebilirim.

Progresif rock'ın gölgede yada unutulmuş mücevherlerinden biri.

Steve Hackett' bu albümüyle progresif rock'ı zenginleştirmemiş olabilir bir çok progresif rock dinleyicisine göre ama 'Please Don't Touch!' albümü 1978 yılında çıkan en güzel ve yaratıcı albümlerinden biri.

Steve Hackett'ın bu albümünü dinlerken neredeyse 4 saat geçti. Bu 4 saatte de bu albümü üstüste dinledim. Harcadığım bu 4 saatten de zerre kadar pişmanlık duymadım.

Progresif rock dinleyicileri için değil de Steve Hackett'ı bilenler ve dinleyenler (yada albümlerini teker teker dinlemeye çalışanlar için) unutulmayacak bir albüm.

1. Narnia (4.07)
2. Carry On Up The Vicarage (A Musical Tribute To Agathie Cristie) (3.11)
3. Racing In A (5.07)
4. Kim (2.14)
5. How Can I (4.40)
6. Hoping Love Will Last (4.09)
7. Land A Thousand Autumns (1.57)
8. Please Dont Touch (3.39)
9. The Voice Of Necam (3.11)
10. Icarus Ascending (6.21)

Süre : 38.38

Steve Hackett / Elektrik & Akustik Gitar, Synth Gitar, Vokal (2), Geri Vokal (1,3,9,10), Mellotron, Perküsyon, Aranjör, Yapımcı

Steve Walsh / Vokal (1,3)
Richie Havens / Vokal (5,10), Perküsyon
Maria Bonvino / Vokal (6)
Randy Crawford / Vokal (6)
Feydor / Vokal (9)
Dan Owen / Alto Vokal (10)
Dale Newman / Vokal (10)
John Hackett / Flüt, Küçük Flüt, Klavye, Bas Pedalı
Dave Lebolt / Klavyeler
John Acock / Klavye, Yapımcı
Tom Fowler / Bas Gitar
Chester Thompson / Perküsyon, Davul
Phil Ehart / Perküsyon, Davul
James Bradley / Perküsyon
Graham Smith / Keman
Hugh Malloy / Çello



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.