Bir önceki yazımda Tangerine Dream üyelerinden Johannes Schmoelling'in solo albümü yazdıktan sonra doğru dürüst odaklanıp herhangi bir albüm dinleyemedim. Bugün sabah geç uyandığımda da ayılabilmek için yattığım yerden bilgisayarı açıp albüm aramaya başladım. Karşıma daha önce adını bile duymadığım Anna Sjalv Tredje adlı grup çıktı. Akşamdan kalma olduğum içinde müziği önemsemeden açıp dinlemeye başladım. 10 dakika sonra da karşımda, Tangerine Dream-Popol Vuh-Klaus Schulze-Ashra karışımı bir müzikal atmosfer ortaya çıktı. Albümü tamamen bitirdikten sonra da akşam yazabilmek için (yani şuan) üstüste 4-5 kez daha dinledim.
Anna Sjalv Tredje, 1971 yılında kurulan ve 1979'da dağılan kurulan iki kişilik bir grup. Progresif rock'ın ve elektronik müziğin günümüze göre daha az olduğu 70'lerin İsveç'inde biraraya gelen iki genç, müziklerini albüm yapmadan uzun bir süre kendi başlarına yaptılar. 1977 yılında ilk albümlerini çıkardılar bir süre sonra da iki kişilik grup dağılır. Grup üyelerinden Ingemar Ljungström (daha sonra en azından soyadının nasıl yazıldığını unutacağım), Cosmic Overdose grubuna katılır. Daha sonra bu grup 80'lerin popüler gruplarından Twice A Man grubuna evrilir. Grubun diğer üyesi Michael Bojen ise bir süre müzikten uzaklaşır tekrar müziğe döndüğünde ise Twice A Man grubuna katılır.
Albüm, her iki müzisyenin sonradan dahil oldukları Cosmic Overdose (Twice A Man) müziğindeki synth-pop'tan bir hayli farklıdır. Gerçi, Cosmic Overdose dönemi de synth-pop olarak geçiyor olsa da müziklerinde krautrock'tan çok etkilenmişe benziyorlar.
Bu sabah da ilk kez dinlerken (bilgisayarımda indirip dinlemediğim, bilmediğim yüzlerce albüm var) farkettiğim krautrock ve 70'lerin Almanya'sının elektronik müzik akımından fazlasıyla etkilenmişler. O yüzden albümü dinlerken Tangerine Dream'in avantgard dönemi (1971-75) müzikal zevkini fazlasıyla alıyorum.
Elektronik müziği her ne kadar bir çok farklı ülkelerden yapan müzisyenler çıkmış olsa da(Türkiye, Japonya, İngiltere, İtalya, Fransa gibi) Almanya ve dönemin Sovyet Rusya'sında üretenler daha ağırlıktadır. Hatta elektronik müzik Almanların icadıdır diyenler dahi vardır. Moğollar grubu üyesi bir röportajında elektronik müzik için bu tanımı kullanmıştır. Dolayısıyla elektronik müzik akımını temel olarak iki ekole ayırabiliriz. Alman ekolü ve Rus ekolü.
'Tussilago Fanfara' albümünü 70'ler Almanya'sının elektronik progresif rock döneminin bir ürünü olduğu rahatlıkla söylenebilir. Üstüste binen sesler(dolayısıyla minimal olmayan, olamayan), synth kullanımı ile senfonik bir şölene dönüşür ve sürekli kendini tekrarlayan, saykodelik etkisi yaratan ritim ve armonilerle ilk 3 parçada Tangerine Dream-Klaus Schulze müziğinin etkisi hissedilir. Son parça ise ilk 3 parçadan bir hayli farklıdır. Popul Vuh-Ashra (hatta Amon Düül II) benzerliğinde olan parça, fazlasıyla da saykodelik etki gösterir. Albüm elektronik müzik diye tanıtılsa da son parça ile krautrock'a meyillenir. Ki zaten grup üyelerinin daha sonra dahil olacağı grubu kuran kişi yine bu albüm gibi bilinmeyen ama dinlendiğinde büyük keyif aldıran, tek albümlerinde saykodelik-krautrock etkisi olan Algarnas Tradgard grubunda çalmıştır.
Albüm için ise yukarıda dediğim gibi elektronik müziğin Alman ekolündendir diyebiliriz. Rus ekolünü de seviyor olsam da, hatta diğer ülkelerden çıkan bir çok elektronik müzik albümünü de severek dinliyor olsam da Almanya'dan çıkan gruplar benim için daha ön plandadır.
Son olarak, albümü dinlediğinizde karşınızda bir Tangerine Dream yada Klaus Schulze bulamayabilirsiniz ama 70'lerin krautrock'ından ve elektronik müzikten etkilenen 2 gencin mükemmel yaratıcılığını bu albümde görebilirsiniz.
1. Mossen (7.12)
2. Ankomster Utanför Tiden (11.38)
3. Den Barbariska Söndagen (14.26)
4. Tusen Ar & Sju Timmar (8.14)
Süre : 41.30
Ingemar Ljungström / Klavvyeler, Synth (ses düzenleyicisi)
Mikael Bojen / Klavvyeler, Synth (ses düzenleyicisi), Elektrik Gitar