Bu Blogda Ara

4 Mart 2018 Pazar

Yes - The Yes Album 1971




Bir YES hayranı olarak 'The Yes Album' en az dinlediğim albümlerin başında geliyor. Ancak bunun  sebebi kötü bir albüm olması değil. Albümdeki bütün parçaların YES'in klasiklerinden olması. Albümü dinlemeden de internet üzerinde sadece YES'in konser kayıtlarını dinlerken önünüze çıkan her beş parçadan en az birinin bu albümden olarak karşınıza çıkması gayet normal. Dolayısıyla 'The Yes Album' YES'in albüm olarak en az bilinen ama parçalar bakımından en bilinen albümü.

YES'in klasik dönemine ait olsa da, klasik YES albümlerinin arasında pek sayılmaz.Klasik YES albümleri denince 'Fragile' ve 'Close to Edge' sayılıyor; doğal olarak herkes de olduğu gibi benim de aklıma o albümler geliyor.  Bu, 'Drama' albümünün 80'lerin YES müziğinden sayılmamasına benziyor. Nasıl ki 'Drama' albümünün 80'ler YES müziğinde ayrı bir yeri varsa, 'The Yes Album'ünde YES'in klasik döneminde ayrı bir yeri var.

Bu durum aslında gruba yeni katılan müzisyenlerin etkisiyle oluşuyor. 'Drama' albümünün atmosferinde Trevor Horn ve Geoffrey Downes'in büyük etkisi vardı. Bu albümde de gruba yeni katılan Steve Howe'un büyük etkisi var. Aslında Steve Howe bir önceki albümde de vardı ancak o albümde sadece stüdya'da bulundu. Parça yazımlarına ve çalınmasına herhangi bir katkısı olmadı.

Steve Howe'un gruba katılımından sonra; yerine katıldığı Peter Banks'in beat-saykodelik etkisini neredeyse yok edip, yerine akustik bir hava bırakacak. Bu durum daha sonra klasik YES'in müziğinin tarifinde en belirgin özelliklerinden biri olacaktır.

'The Yes Album', yaklaşık 2 hafta önce çıkış yıldönümü diye twitter'da önüme çıktı (Ve albüm çıkalı tam 47 yıl olmuş),

47 yıl sonra bile hala anımsanan, tekrar tekrar dinlenilen, rock müziğin klasiklerinden biri haline gelmiş, YES ve albümünü eleştirmek bana düşmez. Burada yapabileceğim en iyi şey, belki albümün öncesi ile sonrasındaki müzikal değişimi anlatmak olabilir.

Albüm, yıllar sonra YES konserlerinin vazgeçilmezlerinden biri haline gelecek olan, 'Yours Is No Disgrace' ile başlar. Steve Howe'un gitarı, onu takip eden bas ve davul, sonrasında melodik bir atmosfer veren hammond org ile başlarken orgazm olabileceğiniz ender parçalardan birisiyle tanışıyorsunuz. Yada anılarınız tekrar depreşir.

11-12 yıl önce, YES'i anlayarak ilk dinlemeye başladığımda tercihlerim canlı kayıtları, albümleri olmuştu. Bir çok parçasında olduğu gibi 'Yours is no disgrace' parçasını da ilk olarak canlı kayıtlarından dinledim. Daha sonra 'Union Tours' kayıtlarında ki yorumu YES'i sevmemde en önemli etkenlerden biri oldu.

Steve Howe'un,(aynı dönem Genesis'den Steve Hackett'da benzer şeyler yapıyor ) YES'de akustik atmosfer yaratmasının ilk örneği, 'Clap'. Bu tarz Steve Howe çalışmaları genelde stüdyo kaydı olarak bulunur ancak burada, ilk YES albümündee canlı kaydı konulmuş.

Belki de Steve Howe'un YES öncesi rock'n roll doğaçlamalarının canlı olarak daha farklı ses getirdiğinin düşünülmesinden dolayı olabilir.

2 yıl önce progresif rock, progresif metal farkları diye net üzerinden aratıp, bulduklarımı okuyup anlamaya çalışırken, birisinin yazdığı bir şey dikkati mi çekti. Orada ana hatları itibariyle yazıyı yazan kişi, prog metal denen türde parçalarda gidişatı anlayabildiğini ve buna aşamalı yada bluesvari müzik dediğini, ortaya konan müziğin ise 70'lerde Pink Floyd gibi şablon ortaya çıkaran gruplardan esinlenerek müzik yapıldığını söylüyordu. Progresif rock'da ise müziğin gidişatının  kestirilemediğini, örnek olarak da Genesis'den 'Musical Box'ı örnek gösteriyordu. Kısaca progresif sözünün altında kaotik müziğin, avantgardlığın (öncülüğün, italyanca'da avanti ileride demek) olduğunu söylemeye çalışıyordu.

'Starship Trooper' parçası ise o arkadaşın anlatmaya çalıştığı progresif rock'a uygun bir örnek. Aynı 'Musical Box' gibi, kaotik, avantgard (öncü yada ileride) bir parça. Ama 'Musical Box' kadar kolay dinlenebilen bir parça değil. Hazmetmesi bir hayli zor bir parça. Kısaca progresif rock'ın dinlemesi, anlaması ve zevk alması zor olan parçalarından birisi.
'I'Ve Seen All Good People'; yıllar sonra, hem grup hem de grubun solisti Jon Anderson tarafından onlarca, yüzlerce kez konserlerde söylenecek olan parça. Parçanın ilk bölümü 'Your Move', 'And You And Me' parçasındaki akustik folk ezgilerini akla getiriyor. Ve tabii ki Roger Dean'in Avatar filmine esin kaynağı olmuş, fütüristik fantastik resimlerini.

'A Venture'; ne önceki albümlerinde ne de sonraki albümlerinde olan yada benzeyen, sadece bu albümde olan 3 dakikalık bir kısa bir resital. Tony Kaye'in klasik piyano tınıları dinlenmeyi ve 46 yıl sonra anımsanmayı hak ediyor. Günümüzde Tony Kaye, Circa grubuyla hala müziğe devam ediyor.

'Perpetual Change', YES'in gerçek anlamda progresif rock albümü olan 'The Yes Album' ünün son parçası. 'Perpetual Change' parçası da 'Starship Trooper' parçası gibi dinlemesi, hazmetmesi zor parçalarından biri. Ama aynı zamanda 70'lerin en kötü Yes albümlerinden olan 'Tormato' albümününde öncüsü. YES'in 70'lerde yaptığı ve albümlere koymadığı onlarca parçanında kaynağı.

The Yes Album', YES'in klasik olarak anılmayan ama klasik YES albümlerinin başlangıcı olan albüm. Progresif rock ve YES klasikleri heyecanı için başlangıç albümü.

1. Yours Is No Disgrace (9.36)
2. Clap (Live) (3.07)
3. Starship Trooper: Life Seeker / Disillusion / Wurm (9.23)
4. I'Ve Seen All Good People: Your Move / All Good People (6.47)
5. A Venture (3.13)
6. Perpetual Change (8.50)

Süre : 41.56

Jon Anderson / Vokal, Perküsyon
Steve Howe / Akustik & Elektrik Gitar, Portekiz 12 Telli Gitar (4), Yardımcı Vokal
Tony Kaye / Hammond Org, Piyano, Moog Synthesizer (ses düzenleyicisi)
Chris Squire / Bas Gitar, Yardımcı Vokal
Bill Bruford / Davul, Perküsyon

Konuklar
Colin Goldring / Flüt (4.7)
Eddie Offord / Yapımcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.