Bu Blogda Ara

18 Aralık 2017 Pazartesi

Godspeed You! Black Emperor - Luciferian Towers 2017


                          

Post rock, progresif rock türlerinin arasında en az dinlediklerimden. Hatta post rock'ı, prog metal gibi progresif rock saymayan kişilerden biriyim. Tabi bu post rock'ı sevmeyip nefret ediyorum anlamında değil. Sevmeme ve dinlememe sebeplerimden birisini geçen yıl bir albüm yazısında belirtmiştim, ancak hangisi olduğunu anımsamıyorum. Tekrar belirtmekte yarar var sanırım.


Post rock, türkçe anlamıyla rock sonrası, rock'ın ilerisi anlamında. Aynı postmodernizim (modernizm sonrası) yada postkolonyalizm (kolonyalizm, sömürgecilik sonrası) gibi. Verdiğim her iki örnekte de sonuna gelinmiş iki olgu var; modernizm ve sömürgecilik. Günümüzde her ikisi de hala tartışılmaya devam ediliyor. Her ne kadar modernizmin ve kolonyalizmin bittiğini savunanlar olsa bile.
Post rock deyince de aklıma hep bu ilki olguda ki anlamsızlık takılıyor. O halde post rock, hangi rock türünün sonrası? Hard rock'ın mı saykodelik rock'ın mı yada herhangi bir rock türünün sonrası mı yoksa bütün rock türlerinin sonrası mı? Bütün dendiği zaman 70'lerin klasik rock'ını da katmamız gerekecek ki, şimdiye kadar post rock grupları yada müzisyenleri arasında Al Stewart müziğinin sonrasının yapıldığını görmedim. Eğer progresif rock'ı işin içine katıyorlarsa, italyanların yada fransızların yaptığı (mesela zeuhl) müzikleri hesaba katıyorlar mı? Her halükarda hiç birisinin sonrası olamıyorlar.
Aklımda oluşan bu nedenlerden dolayı post rock türünü, isim olarak özellikle, çok abartılı buluyorum. O yüzden de mümkün olduğunca dinlememeyi tercih ediyorum. Bazı gruplar hariç!
Bu bazı grupların en başında Godspeed You' Black Emperor var. Müziğe ilk başladıkları yıllarda çıkardıkları albümlerde yoğun bir krautrock etkisi vardı. Özellikle 70'lerin Faust ve Tangerine Dream'in kullandıkları avantgard saykodelik atmosfer hakimdi. Sonrasında Efrim Menuck diğer grubuyla olan çalışmalarına ağırlık verdi. 2010 sonrası GYBY'yi tekrar canlandırma işine koyuldular. Birkaç albüm yaptılar ancak 2000'lerin başında yaptıklarından bir hayli uzaktı.

Taa ki 'Luciferian Towers' albüme kadar. 'Luciferian Towers' ile GYBE 2017 yılının en iyi ve unutulmayacak albümlerinden birine imza attılar.

'Luciferian Towers' ile 2000 yılının başında çıkardıkları 'Lift Your Skinny Fists Like Antennas to Heaven' albümlerindeki gibi keskin, anarşik politik yanlarını tekrar ortaya koyuyorlar bu albümde. Bu kez karamsar değil, biraz daha umut yüklüler. Sanırım 2017 yılında, 10 yıldır süren kapitalist krizin hala bir çıkış yolu bulamamaları GYBE'ye bir umut oluyor ve ortaya kimi yerinde neşeli kimi yerinde hüzünlü bir albüm çıkıyor.

GYBE, böyle bir albümü ortaya çıkartırken günümüz post rock gruplarının yaptıklarına bakmadan, yine bildiği yoldan, 70'lerin krautrock'ına bakıyor. Krautrock'ın kendi içindeki deneyselliği, avantgard'lığı kendi orkestrasıyla daha da ileriye taşıyor. Ortaya çıkan ise mükemmele yakın bir başyapıt.

Geçen yıl blog için 2000-2010 arası en iyi albümler diye bir liste hazırlarken, GYBE'nin albümünü de koymuştum.

Sanırım 2010-2020 arası en iyi albümler diye bir liste hazırlamaya kalksam 'Luciferian Towers'ı da almam gerekecek.

'Luciferian Towers' albümünü dinlerken sanki başka bir dünyanın eşitsizlik sorunlarına bakıyormuş gibi hissediyorsunuz. Kulağınıza gelen sesler fantastik bir dünyanın politik müziği gibi geliyor. GYBE, bu atmosferi müziğinde kesinlikle yaratıyor.

GYBE; köklerine, krautrock temellerine dönmüş gibi hissettirdiği ve orkestrasıyla bunu ispata giriştiği, deneyselliği ön planda ve serbest bırakması ile; ve son parça olan 'Anthem For No State' marşı ile, 'Luciferian Towers', 2017 yılının en iyi albümlerinden birisidir.

1. Undoing A Luciferian Tower (7:47)
2. Bosses Hang (14:45)
3. Fam / Famine (6:44)
4. Anthem For No State (14:38)

Süre: 43:54

- David Bryant / Elektrik Gitar, Klavyeler
- Efrim Menuck / Elektrik Gitar, Org, Synth (ses düzenleyicisi)
- Michael Moya / Elektrik Gitar
- Sophie Trudeau / Keman, Org
- Thierry Amar / Kontrabas, Bas Gitar
- Mauro Pezzente / Bas Gitar
- Timothy Herzog / Davul
- Aidan Girt / Davul
Konuklar
- Bonnie Kane / Saksafon, Flüt & Elektronikler (1)
- Craig Pederson / Trampet (1)
- Karl Lemieux / 16mm film projeksiyon

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.