Bu Blogda Ara

27 Ocak 2020 Pazartesi

Jethro Tull - Thick as A Brick 1972



Cahit Berkay bugün sabah gazetesine bir röportaj vermiş. Röportajında şunları söylemiş.

'Emperyalistler yıllardır Türkiye ile uğraşıyor, bunun farkında olalım'

Tabi internet haber siteleri de hemen bunu haber yapıp twitter'da paylaşıma sokmuşlar. Katıksız muhalifler(!) ise hemen yandaş olmuş, AKP'li olmuş demeye başlamışlar.

Cahit Berkay ile Jethro Tull'ın ne alakası var derseniz, her ikisinin de rock müziğe halk ezgilerini karıştırdıklarını söylerim. Her ne kadar her iki grubun da ürettiklerinin alakası olmasa da yüzeysel bakıldığında efsane olmuş bir çok rock grubunun yapamadığını yapmışlar, yeni yeni ortaya çıkan rock müziğe halk müziklerini katmışlardır.

Jethro Tull'ın Mogollar ile benzerliğinin haricinde YES ile de benzerliği vardır. İlk örnek; gitarist Michael Barre'nin Blues hayranı olmasıdır. Hatta gruptan ayrılıp kendi grubunu kurduktan sonra blues yapmaya devam etmiştir. YES'in gitaristi Steve Howe ise Rock'n Roll hayranıdır. Ancak Steve Howe Yes sonrası değil öncesi Rock'n Roll albümü yapmıştır. YES ve sonrasında kendi albümlerinde Rock'n Roll'dan etkilense de ağırlık deneysel çalışmalarından oluşmuştur. Bir diğer örnek ise klavyecilerin klasik müzikten etkilenip grup müziğine yansıtmalarıdır. Son örnek ise her iki grubun vokalistlerinin de soyadlarının Anderson olmasıdır.

Bas gitar ve davullar ile ilgili bir benzerlik göremedim. Hatta bas gitar YES grubunda çok belirgin iken Jethro Tull'da hissedilmeyecek kadar etkisi azdır.

Jethro Tull'ın benzerlikleri olsa da diğer gruplarla aslında kendine özgü bir gruptur. Taklidi yapılamadığı gibi izinden gidenler de yok denecek kadar azdır. Bu durum benzerlik kurduğum YES ve Mogollar grubu içinde geçerlidir.

Jethro Tull, 1968'de ilk albümünü çıkardığında müziğinde ağır bir blues etkisi vardı. Albümler gelmeye başladıkça folk ezgileri parçalarda yayılmaya başladı. Bir önceki albümünde klasik müziğinde etkisi eklenmişti.

'Thick as A Brick' albümü ise 4 yılın sonunda ulaştıkları müzikal düzeyi gösterir.

Yıllar önce 2003 yada 2004 yılıydı, 'Heavy Horses' albümünü YES'in 'Yes album' ile birlikte almıştım.

Bir kitapçı'da CD/kaset bölümü vardı. Orta yere koca bir sepet koymuşlardı. İçinde bir çok CD vardı, sanırım tanesi de 1 liraydı. Yardbirds ile Cream'in albümleri de vardı. Onlardan da birer albüm almıştım. O zamanlar progresif sözcüğünü bile bilmiyordum. Bildiğim Pink Floyd'un gelmiş geçmiş en iyi grup olduğuydu. Nasıl olduysa bu grupları bulmuştum. Bir iki yıl sonra da progresif sözcüğü ve rock türüyle tanıştım. Bu gruplarında bu türden olduğunu öğrenmiş oldum.

Aslında genel olarak Jethro Tull seven biri değilim. Kötü olduğu için değil, belki de zevkime hitap etmediği için.

Ancak; 'Thick as A Brick' albümü olunca bende işler değişmeye başlıyor. Hayatımda hiç bir albümü üst üste bu kadar çok dinlediğimi bilmiyorum. Özellikle ikinci bölümünün ortalarından başlayan müzikal orgazm, progresif rock'ın en büyük hazlarından birini yaşatıyor.


Ian Anderson olmasaydı, Jethro Tull yine olurdu ama böyle bir grup olmazdı. Ian Anderson'ın güçlü söz yazarlığı grubu bambaşka bir boyuta taşıdı. Bu albümü de Ian Anderson yazarken ortaya çıkan konsept albümlerden etkilenerek ortaya çıkarmaz. Tam tersine ironik bir biçimde bir ütopyacılık yapan grupların albümlerini rock'ın isyan haliyle yorumlar. 'Thick as A Brick' olsa olsa 'YES'in, ELP'nin ütopik dünya ve yaşamı konu olan albümlerini ironik bir biçimde eleştirir.

Her ikisi de gereklidir. Hem yeni ütopyalara hem de bunların eleştirilerine ihtiyacımız var. Dönemin (1970'ler) bir çok grubu edebiyattan, felsefeden etkilenerek konsept ütopik albümler yapmışlardır. Rock müziği sanatın bir dalı olarak düşünüp ona göre hareket etmişlerdir. Ortaya da rock müziğin klasik albümleri çıkmıştır. Jethro Tull'da bu dönemin bir grubu olarak hareket edip ona göre tavır almıştır.

Twitter'da Jethro Tull ile ilgili önüme gelen bir yorum vardı. Rock müzik dinleyemeyenler Jethro Tull dinliyor gibisinden bir yorumdu. 5 ay sonra tekrar yazmaya başlamama neden olan buydu.

Rock müzik dinleyemeyenler Jethro Tull dinliyor!.

Bu sözü kulaklarınızda yankılandığını düşünün ve ters bir cümle kurun.

Jethro Tull dinleyenler rock dinleyemiyor. Evet, bu doğru bir cevap olur.


Ütopya, olmayan ülke anlamında. Edebiyatçılar, yazanlar, çizenler bunu farklı anlamlara, tanımlara sokarak da yorumlamışlardır. Artık ütopya toplumu değil, kişiyi ilgilendirmektedir. Twitter gibi sosyal medya ağlarında insanlar(kişiler), kendilerine ütopyalar kuruyorlar. En azından uzaktan öyle görünüyor. 70'li yıllarda da durum böyle idi.

Toplumu, insanları idealize ederek kendilerince yol göstermeye çalışıyorlardı. Bunu da edebiyattan, felsefeden ve hatta doğu mistisizminden yararlanarak yapıyorlardı. Yukarıda da bahsettim, bir çoğu bu konuda başarılı da oldu. Ancak unuttuğumuz bir nokta var. Tüketim toplumunda yaşıyoruz. Fabrikadan üretilip önümüze konan her şeyi tükettiğimiz gibi, edebiyatı, felsefeyi de tüketiyoruz.

Jethro Tull'da bunun farkında olarak üretilen ütopik konsept albümlerin ironisini bu albümle yaptı. Kurduğunuz hayallerin en mükemmel sonucu şuan için, twitter gibi sosyal medya sitelerinde bir şeyler yazıp, çizip kendinizi tatmin etmektir.

70'li yıllarda ise bunun yolu gazete yada dergilere çıkmaktı. Ian Anderson da bunu düşünerek albüm kapağını yerel bir gazetenin (gazete, journal ya da giornale günlük demek, giorno italyanca gün demek) şablonunu albüm kapağı kullanarak yaptı.

Yazıyı yazarken aklıma gelen tüketimcilik olgusunu düşünürken aklıma hemen Birth Control grubu geldi. Birth Control grubu da daha 70'lerin başında tüketimciliğin aslına bir politik bir davranış olduğunu sezmiş, bunun üzerine de 'Buy' adlı bir parça yapmıştı.

Jethro Tull, diğer albümlerinde böyle bir konuyu işlemiş midir, bilmiyorum. Ancak grup ortaya çıkan iyimser havanın, devrim yapıyoruz biz diyen dönemin rockçılarının, sistemi değiştirebiliriz diyenleri ironik bir biçimde bu albümüyle eleştirmiştir.

Robin Hood da gelse kurtaramaz sizi.

1. Thick as A Brick (22.39)
2. Thick as A Brick (21.05)

Süre : 43.44

Ian Anderson / Vokal, Flüt, Akustik Gitar, Keman, Saksafon, Trompet, Besteci
Martin Barre / Elektrik Gitar,
John Evan / Hammond Org, Piano, Harpiscord
Jeffrey Hammond / Bas Gitar
Barriemore Barlow / Davul, Perküsyon, Timpani