Bu Blogda Ara

31 Ekim 2018 Çarşamba

Pierre Moerlen's Gong - Downwind 1979




Didier Malharbe'yi blog üzerinde sohbet ederken ilk bir arkadaşın önermesiyle 10 önce tanımıştım. Sohbetin konusu da 70'ler caz-rock'ın günümüzdeki varlığı idi.  Yeni dönemden bir çok grup ve müzisyen konuşulup dinlenilirken Didier Malharbe'nin 2000'lerin başında Hadouk Trio ile birlikte yaptığı albüm önerilmişti. World jazz olarak tanımlanan Hadouk Trio'nun müzikleri o dönem çok hoşuma gitmişti, hala da hoşuma gidiyor ve dinliyorum, o yüzden Didier Malharbe'nin diğer albümlerini de merak edip aramıştım. Karşıma da zaten bildiğim ama absürt atmosferinden dolayı pek ısınamadığım Gong grubu çıkmıştı.

Sonrasında ise Gong'u Didier Malharbe'ye odaklanarak dinlemeye başladım. Çok geçmeden önüme Pierre Moerlen's Gong diye geçen 'Downwind' albümü geldi. Devamında yine Pierre Moerlen's Gong albümlerine odaklanmaya başladım. Sonuç ise Gong grubuna bakış açım değişti.

Artık Gong dendiği zaman aklıma iki isim geliyor. Didier Malharbe ve Pierre Moerlen.

Gong grubunu Daevid Allen ile bilenler Pierre Moerlen'li dönemine şaşırabilirler. Çünkü o efsaneleşen grubun müziğinden çok farklı bir müzik ortaya çıkmıştır. 1975'de gruptan ayrılan Allen sonrası müzik caz müziğe doğru kaymaya başlamıştır. 1979 yılında ise grup tamamen Pierre Moerlen'in kontrolüne geçmiştir. O'da ilk olarak daha önce grupta birlikte çalışan Didier Malharbe'yi geri çağırmış, yine 1975 yılında konserine katıldığı Mike Oldfield'ı ve Canterbury'nin efsaneleşen isimlerinden Steve Winwood albüm kayıtlarına katmıştır.

Pierre Moerlen albümü hazırlarken çok geniş bir kadro tutmuş sanki kendi solo albümünü yapar gibi. Bu da bana 1975 yılında YES grubunun davulcusu Alan White'ın ilk solo albüm çalışmasına benzetmeme yol açmıştır. Alan White müzik kariyeri boyunca sadece iki albüm çıkarmış, genel olarak YES grubunun Chris Square'dan sonra değişmez ikinci ismi olmuştur. Alan White ilk albümünü hazırlarken müziği bir şablona oturtmaya çalışmamış, dönemin rock müziğinde önem arz eden caz, folk, pop, senfonik gibi müzikal öğeleri albüme koymaya çalışmıştır. Bir nevi progresif rock müziğinin ne kadar geniş olduğunu göstermeye çalışmıştır.

Pierre Moerlen'in gerçek anlamda ilk önderliğinde olan bu albümü yıllar sonra tekrar dinlediğimde de Alan White'ın yapmaya çalıştığının bir benzerini yapmaya çalıştığını gördüm. 'Downwind' albümünü belli bir müzik üzerine oturtmayıp, albümü oluşturan parçalardaki müziği geniş tutmaya çalışmış. Bazı parçalarda 70'lerin power pop denilen müziğim atmosferi olduğu kadar, Jean Luc Ponty'nin o naif caz esintilerini anımsatan bir parça da var. Bir parçasında blues sizi alıp götürürken, bir parçasında Santana'nın latin rock'ına takılır kalırsınız.

Eğer yukarıda bahsettiğim şekilde dinlerseniz ve Pierre Moerlen'in davullarına odaklanırsanız albümün aslında ne kadar da yaratıcı fikirlerle ortaya çıktığını anlar ve zevkini fazlasıyla çıkartırsınız. Burası kesin.

Ancak söylemeden yada yazmadan es geçilemeyecek olan, albüme adını veren parça; 'Downwind'. Parça daha başlar başlamaz, Mike Oldfield'in elinin değdiğini hemen anlıyorsunuz. Albümdeki en uzun parça olması sebebiyle dinlemeye başladığınızda en çok keyif alacağınız ilk parça. Timpani'nin olması ve Mike Oldfield'in duygusal gitar solosunun bulunması sebebiyle, dinlerken Tubular Bells aklınıza gelebilir. Ancak parça devam ettikçe Pierre Moerlen'in davullarının müziği nasıl kontrol ve yön verdiğini anlarsınız.

Hele ki parçanın sonunda bana Gong'u sevdiren adamın, Didier Malharbe'nin saksafon solusu, parçayı daha da bir başyapıtlık progresif rock'a örnek gösteriyor.

İşimden dolayı bir hayli boşladığım müzik yazılarıma, geçenlerde facebook ve Twitter'da yazdığım Pierre Moerlen niye en iyi davulcular arasında gösterilmiyor sorduktan sonra sanırım bu yazı cevap niteliğinde olmuştur.


1. Aeroplane (2.39)
2. Crosscurrents (6.11)
3. Downwind (12.30)
4. Jin-Go-Lo-Ba (3.24)
5. What You Know (3.40)
6. Emotions (4.44)
7. Xtasea (6.39)

Süre : 40.11

Pierre Moerlen / Davul, Timpani(3,7), Vibrafon, Glockenspiel (3), Hammond Org (1,7), Marimba (3), Oberheim (2,5-7), Piyano (1,2), Synths (ses düzenleyicisi)
Ross Record / Elektrik Gitar (5), Geri Vokal (1,4)
Hansford Rowe / Bas Gitar, Wal Bas (2,3), Vokal (4)
Benoit Moerlen / Vibrafon (1,2,4,5,7), Kahkahalar
Francois Causse / Konga(2,4,5), Marimba (2,4)

Konuklar
Mike Oldfield / Elektrik Gitar & Bas Gitar & Irlanda Davulu(3)
Mick Taylor / Elektrik Gitar (5)
Steve Winwood / Minimoog & Korg Synth (3)
Dider Lockwood / Keman (2,6,7)
Didier Marherbe / Saksafon (3)
Terry Oldfield / Flüt (3)

3 Ekim 2018 Çarşamba

Rodolfo Maltese Group - Il Gabbiano Jonathan 1989 (2009)


Rodolfo Maltese, 3 yıl önce bugün hayattan ayrıldı. 1966 yılında, 19 yaşındayken italyanların en bilinen pop gruplarından Homo Sapiens adlı grubuyla müzik hayatına başladı. (Homo Sapiens grubu  isim olarak bilinmese de 'un'estate fa' parçası 70'lerde, özellikle Türkiye'de çok bilinen bir parçaydı. Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu filmlerinde çok kullanıldı. Hatta Türkçeye de çevrilerek Tanju Okan ve Nilüfer tarafından 'Kim Ayırdı Sevenleri' söylendi.)

1973 yılına kadar 6-7 yıl boyunca grupla birlikte müziğe devam etti. 1973 yılında Banco grubundan Vittorio Nocenzi'nin daveti üzerine Banco grubuna katıldı. 70'li yıllarda İtalyan efsanesinin değişmez isimlerinden birisi oldu. 

Rodolfo Maltese, gitaristliğinin yanısıra, Banco döneminde gruba trompet çalarak da katkıda bulundu. 

1980'lerin ortasında grubun müziğe ara vermesiyle, kendi grubunu kurmaya karar verdi. 1986 yılında kendi adıyla grubunu kurdu. Aynı yıl 'Fly By Night' adında bir albüm kaydetti.  Ancak aramalarıma rağmen o albümü bulamadım. Büyük ihtimalle kaydedildi ama satışa sunulmadı. 

90'lı yıllarda tekrar biraraya gelen Banco grubuyla konserlere katıldı. 'Nudo' adlı destansı konser albümünde de yer aldı. 

90'lı ve 2000'li yıllarda yıllarda bir çok caz ve rock gruplarına misafir müzisyen olarak destek verdi.(Tony Carnavale albümlerine bakmanızı öneririm)  

1992 yılında akdeniz müziği ile caz ve rock müziğinin karışımı müzik yapan Indaco adlı grubu kurdu.  Hem Indaco hem de Banco grubuyla 90'lı ve 2000'li yıllarda sürekli konser alanlarında oldu. Indaco grubuyla ilk albümünde (Vento del deserto), Pink Floyd'un 'Set the Controls for the Heart of the Sun' cover'ı mükemmel bir şekilde çaldı. Belkide Pink Floyd cover'ları en profesyonelce çalınış hali bu albümdeki. 

1989 yılında çıkardığı ilk solo albümü 'Il Gabbiano Jonathan' albümü 2009 yılında CD olarak tekrar basıldı. Albümde kendi bestelediği parçalar olduğu kadar, grubun piyanisti Andrea Alberti ile de ortak parçalar yazdı. 

'Il Gabbiano Jonathan', Rodolfo'nun daha önce çalıştığı Banco yada Indaco atmosferine sahip benzer bir albüm değil. Albüm daha çok akdeniz esintili, R&B soul türünün hakim olduğu bir caz rock albümü.

'Flamingo' adlı ilk parçası  Al Di Meola'nın 'Casino' albümünün izlerini taşıyor. Ardından gelen yine aynı şekilde Latin-akdeniz ezgileriyle bir caz-rock parçası. 

Albümde gerçekten profesyonelliğin göstergesi olan iki parça; 'Long Time Ago' ve 'Births86 Uno'. Özellikle 'Births86 Uno' karmaşık yapısıyla caz-rock'dan ziyade progresif rock'a daha yakın bir parça, ki albümde üstüste defalarca dinlediğim tek parça. 

Kalan parçalar yumuşak ve akdeniz tonlarıyla kısa parçalardan oluşuyor. 

Rodolfo Maltese'yi anmak için en güzel başlangıç sanırım 'Il Gabbiano Jonathan' albümü olacaktır. Yaz-kış, ilkbahar-sonbahar; her mevsim sıkılmadan dinleyebileceğiniz mükemmel bir albüm. 

1. Flamingo (5.59)
2. Mirage (3.20)
3. Long Time Ago (8.14)
4. Eleonor (6.24)
5. Geronimo (6.27)
6. Births86 Uno (6.00)
7. Il Volo Del Gabbiano (2.27)
8. Births86 Due (2.47)
9. Classical Gas (2.58) 

Süre: 44.36 

Rodolfo Maltese / Elektrik ve Akustik Gitar, Synth(ses düzenleyicisi), Yapımcı 
Toni Armetta / Bas Gitar
Walter Martino / Davul
Francesco Marini / Saksafon
Massimo Carrano / Perküsyon
Andrea Alberti / Piyano, Sözler 

Konuklar 
Vittorio Nocenci / Minimoog (Flamingo) 
Riccardo Cocciante / Vokal (Long Time Ago, Births86 Due) 
Alfredo Golino / Davul (Classical Gas)
Beppe Centarelli / Ritim Gitar (Classical Gas)