Bütün müzik türlerinde olduğu gibi progresif rock'da da, 70'ler ile 80'ler arasında önemli farklar var. Albümlerde işlenen konulardan, ortaya çıkartılan müzikal atmosferlere kadar önemli ayrımlar söz konusu. Buna en çok günah keçisi seçilen punk müziği ve akımı gösterilir. Elbette etkisi yoktur denemez ama 80'lerde ki bu değişimi sadece punk etkisi ile de açıklanamaz. Progresif rock'daki değişime en önemli etki 80'lerin başında üretilip satışa çıkartılan yeni elektronik müzik aletleridir.
Hammorg(org), Melletron, minimoog gibi müzik aletlerin yerini dijital yada elektronik piyanolar aldı. Devasa synth'lerin (ses düzenleyicisi) yerine de daha küçük, ele avuca sığan elektronik, bilgisayarlı müzik aletleri geçti. Bu müzik aletlerinin teknolojik olarak yenilenmesiyle bir çok türde olduğu gibi progresif rock'da da büyük değişime neden oldu.
Her iki dönemi de yaşayan ve müziklerine en iyi şekilde yansıtan Tangerine Dream grubudur. Tangerine Dream'in 70'lerde ve 80'lerde yaptıkları müziğe bakarak teknolojik müzik aletlerinin nasıl evrim geçirdiğini rahatlıkla görebilirsiniz.
Tangerine Dream yeni müzik aletlerini, çok fazla belli etmese de, ilk kez 'Tangram' albümünde kullanmaya başladı. 81 yılından itibaren de film ve dizi müziklerini yaparken bu yeni müzik aletlerinin çok büyük faydası oldu. Küçük, kolay taşınabilir aletlerle kısa ve daha çok parça yazmaya başladılar. Bu durumda Tangerine Dream'in müziğinde değişime yol açtı.
'White Eagle' albümü de bu değişimin en yoğun olarak hissedildiği albüm.
Albüm 'Mojave Plan' adlı parça ile başlıyor. 70'li yıllardaki uzun parçaları gibi 20 dakika kadar süren parça; yeni elektronik müzik aletlerinin kullanımıyla, tam anlamıyla 80'lerin atmosferini yansıtıyor.
Tangerine Dream'in 75 sonrası ağırlık verdiği senfonik yapı, bu albümde yerini eklektik bir yapıya kavuşturmuş. Karışık davul ritimleri, kısa klavye pasajları, kaotik goblinvari korkutucu sesler ve newage türü sakinleştirici synth sesleri; dinlerken fazla ilgi gerektirmeyen, kolay dinlenebilir bir hale sokmuş.
'Midnight In Tula', 80'lerin aksiyon bilim-kurgu filmleri yada dizilerine uygun bir parça. Bir o kadar da 80'lerin atari oyunlarına örnek parça. Birkaç yıl sonra ise bu tarz parçalarıyla Tangerine Dream kendisini tamamen film ve dizi sektörünün içinde bulacak.
'Convention Of The 24', hem 70'lerin sonlarındaki Tangerine Dream'i anımsatıyor hem de 80'lerin ortalarında yapmaya başladıkları müziği anımsatıyor. Parça aynı zamanda Edgar Froese'nin bas ve elektrik gitar çalışmalarının en güzel olduğu bölümlerine sahip. Benim için albümün en iyisi.
Tangerine Dream deyince ilk akla gelen parçalardan biri 'White Eagle'. En basit şekilde youtube'de Tangerine Dream diye aratsanız, karşınıza çıkacak ilk 5 parçadan birisidir. 80'lerde bir çok progresif rock grubunun yaptığı gibi, Tangerine Dream de akılda kalıcı, kolay popüler olan parçalar yaptı, 'White Eagle' parçası da bunun başlangıçlarından biri.
Son söz olarak, Tangerine Dream benim en çok değer verdiğim, üstüste dinlerken bile asla sıkılmadığım bir kaç gruptan biri. Hatta progresif rock içinde putlarımdan biri haline gelmiş durumda. Onun için 'White Eagle' gibi bir albüm çok mu önemlidir grup yada progresif rock için, bilmiyorum ama her dinlerken zevk aldığım kesin.
1. Mojave Plan (19.55)
2. Midnight In Tula (3.52)
3. Convention Of The 24 (9.27)
4. White Eagle (4.30)
Süre : 37.44
Edgar Froese / Bas Gitar, Elektrik Gitar, Synth(ses düzenleyici), Klavyeler, Yapımcı
Johannes Schmoelling / Besteci, Klavyeler, Synth(ses düzenleyici), Yapımcı
Chris Franke / Bestesci, Yapımcı
Kapak Tasarımı : Edgar & Monique Froese
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.